Günün her saatinde severek içtiğimiz kahve ödem oluşturur mu, selülite neden olur mu, diyet yaparken içilir mi? Kahveyi nasıl ve ne zaman tüketmeli, günde kaç fincan içmeli? Kahveyle ilgili merak ettiğiniz soruların yanıtını diyetisyen Serap Akyol veriyor…
Petrolden sonra ticareti en çok yapılan ürün olan kahvenin faydalarına ya da olası zararlarına bakalım: Güvenilir düzeyde kahve tüketiminin birçok faydası var. Herkesin bildiği ve deneyimlediği üzere konsantrasyona birebir. Kahvede doğal olarak bulunan kafein uyanıklık durumunu artırıyor ve konsantrasyonu sağlıyor. İşte, okulda dayanıklılığımızı artırıyor.
Kahvede kafein dışında 400’den fazla kimyasal bileşik bulunuyor. Antioksidan maddeler de bunların içinde. Yani vücuda zarar veren serbest radikallerle savaşıyor. Hücrelerinizi ve dolayısıyla sizi genç tutuyor.
Araştırmalarda görünen en büyük faydalardan biri de tip 2 diyabet gelişim riskini azaltması. Günde 3-4 fincan kahve tüketiminin tip 2 diyabet üzerinde olumlu faydaları var. Tabii burada kahveyi sade tüketmek gerektiğinin altını çizmek lazım.
Kahve bilinenin aksine ödem oluşturmaz, tabii tüketimi aşırıya kaçmadıkça… Güvenilir düzeyde kahve tüketiminin hidrasyon üzerinde olumsuz bir etkisi olmadığını gösteren çalışmalar mevcut.
Kadınların büyük düşmanı selülit ile ilgili yalanlardan biri de kahvenin buna sebebiyet vermesi. Eğer kahveyi süt tozlu ya da şekerli tüketiyorsanız evet, ama tek başına kahvenin selülit oluşturduğu koca bir yalan.
Diyet yaparken abartmadan içebilirsiniz
Kahve tüketiminin kısa vadede tansiyonu artırdığı ortaya konulmuş olsa da çalışmalar gösteriyor ki orta düzeyde tüketimde, kalp damar hastalıkları riskinde doğrudan olumsuz etki beklenmez.
Konsantrasyon ya da bilişsel fonksiyonlara geri dönecek olursak… Özellikle Alzheimer’a yakalanma riskinde azalma olabileceğini gösteren yayınlar mevcut. Bilişsel zayıflamayı azaltmak için 1-2 fincan kahvenin olası faydalarından yararlanalım. Tabii yanında da sudoku, bulmaca çözmeye de devam edelim.
Ve başımızın belası kaloriler… Kahveyi diyetlerde istediğiniz şekilde -abartmadan- içebilirsiniz. Tabii süt, şeker, krema ya da şurup ekleyerek kalorili hale getirmezseniz.
Kahve 15 dakika içinde midede etkilerini göstermeye başlıyor. Kana karışan kafein beyne ulaşıyor ve norepinefrin, dopamin salgılanıyor. Daha aktif ve enerjik hissetmeye başladık değil mi?
Dün gece bitirmeye çalıştığınız dizi yüzünden uykusuz kaldınız ve bir kahve… Konsantrasyonu arttı, yola devam! E-postalar birikmiş, daha toplantı notları toparlanacak ve bir telefon trafiği devam ediyor… Bir kahve daha ve çalışmaya devam! E-postalar birikmiş, işler uzuyor ve yine mesai. Hemen bir kahve daha. Yorgunluk baskılanıyor, yüzler gülüyor… Ne sendrom, ne depresyon…
Miktar önemli
Güvenilir kafein alımı 300 mg. Bardak hesabına vuracak olursak: 3-4 fincan Türk kahvesi, 2-3 fincan espresso, 2 bardak filtre kahve. Kahvedeki kafein miktarı, kahvenin kavurma oranına, çekirdek cinsine, demlenme şekline, kahvenin miktarına ya da hazırlama süresi gibi birçok parametreye göre değişir. Fakat bilinen gerçek şu: Toksik olan dozdur!
Aşırı kahve tüketimi kan basıncında ani yükselmelere sebep olur; kalp aritmisini artırır. Nasıl konsantrasyonu artırıyor diyorsak, fazlası uyku problemlerine neden olur. Ram uykusuna geçişi engeller ve uyku süresini azaltabilir.
Yapılan çalışmalarda günde 300 mg’dan daha fazla kafein alımının gebe kalmayı geciktirdiği bulunmuş. Aşırı miktarda kafein tüketimi yumurtlamayı olumsuz etkiliyor ve kadınlarda doğurganlık oranını azaltabiliyor.
Birçoğumuz kahve tükettikten sonra idrara çıkmanın hızlandığını fark ederiz. Kafeinin diüretik etkisi miktarına bağlıdır; kafein arttıkça sıvı atımı artar. Fazla idrarla mineral kayıpları oluşabilir. Bunlardan en önemlisi kalsiyum atımı. Bu, ilerleyen süreçte kemik kayıplarına neden olabilir. Kahve tüketimiyle doğru orantılı su ile hidrasyonu sağlayamazsak sorun oluşturur. Bizim 40 yıllık Türk kahvemizin yanında boşuna su verilmiyor.
Kahve tüketiminin fazla olması mide asit salgısında aşırı artışa neden olur. Bu durum reflü ya da mide bulantısı gibi durumları beraberinde getirir.
Kahveyi bir anda kesmeye çalışmak huzursuzluk ve sinirlilik hali yaratır. Yavaş yavaş azaltabilir ve semptomları en aza indirebilirsiniz.
Serap Akyol – Diyetisyen