Yeni nesil kahveciliğin önemli ayaklardan biri, kahveyi içime hazır hale getiren otomatik ve manuel makine ve de aparatlar. Dünyanın önemli kahve makine ve apartlarına ulaşmamızı sağlayan Tin Coffee, profesyonellerin ve ev kullanıcılarının imdadına yetişiyor, nitelikli kahveye olan bakışımız yukarlara çıkarıyor.
Tin Coffee, Türkiye’de otomaik- manuel kahve makinesi ve de aparatları dendiğinde akla gelen ilk marka. İlk önce markanın kurucusu olarak sizi tanıyalım mı?
Beni kahve alanında en güzel ve yalın biçimde tanımlayacak şeyin genç bir kahve tutkunu olduğumu söylemek olacaktır sanıyorum. 1988 doğumluyum, kendimi bildim bileli seyahat halinde olan ve sürekli öğrenmeye çalışan ve bu yönünü kahve tarafında hep aktif tutmaya gayret eden biriyim. Zamanım daha çok şirket merkezimiz olan İstanbul ve İtalya arasında geçiyor. Akademik eğitimim kahveyle alakalı değil, Yeditepe ve Galatasaray Üniversitesi mezunuyum. İşim dışındaki zamanımın çoğunu da kahve dolduruyor diyebilirim, bu alan öyle geniş ki kişisel olarak doyum noktasına ulaşabilmek de muhtemelen imkânsız. Sürekli yeni kahve varyeteleri ve işleme teknikleri, yeni ekipmanlar ve yeni yöntemler izliyoruz. Kalan sınırlı zamanımı bir noktada yine profesyonelliğe dönüşeceğine inandığım şarap ve edebiyatla dolduruyorum.
Siz yeme-içme sektörüyle ailenizden beri ticari anlamda iç içesiniz. Kahveye olan ilginiz ve Tin Coffee’ye giden süreciniz nasıl başladı?
Yirmi yıllık aile işimiz gıda sektörü içerisinde olduğu için çok küçük yaşlardan beri sürekli bir şekilde kahveyle ve özellikle İtalya’yla bağlantı halindeyim. Kahvenin kişisel olarak hayatımda bir gerçeklik haline gelmesi, gündelik bakışın çok ötesinde katmanları olduğunu keşfetmem ve ilgimin zirve yapması ise 2012 yılında İtalya’ya taşınmamın ardından oldu. Klasik anlamda kahvenin sınırlarını görüp ötesindeki nitelikli kahve dünyasına giriş 2012 ardından gelen üç sene içerisinde gerçekleşti diyebilirim. Bugün gördüğümüz haliyle nitelikli kahvenin global sahnede ön plana çıkması da aşağı yukarı bu tarihlere denk geliyor. Yine aile işimizin Almanya ile olan bağları ve Comandante markasıyla başlayan iş birliği Tin Coffee’nin doğuşuna giden süreci başlattı.
“TİN COFFEE, PROFESYONEL VE EV KULLANICILARINA YÖNELİK ÜRÜNLER SUNUYOR”
Peki, Tin Coffee’de kahveseverler için hangi ürün gamları ve hangi markalar mevcut?
Tin Coffee hem profesyonel hem de ev kullanıcılarına yönelik, ancak profesyonel seviyede performans sergileyen ürünler sunuyor. Kahveye dair evrelere sadık kalarak sıralayacak olursak; Henüz başlattığımız çok özel seviyedeki yeşil çekirdek tedariğinden Ikawa kahve kavurma makinelerine, Lighttells kahve analiz cihazlarından Eureka ve Comandante markalı elektrikli ve manuel öğütücülere, demleme grubunda bütüncül çözümler sunduğumuz Fellow Products ve Japonya’dan Cafec ve Origami, aynı zamanda Hiroia ve Delter markalarının distribütörlüğünü yürütüyoruz. Tin Coffee’nin hem ekipman tarafında hem de kahve çekirdeği tarafında deneyimi en üst noktaya taşımaktır. Bunlarla beraber sektörün öncü diğer markalarıyla da iş birliği içindeyiz.
Yakın zamanda kahve çekirdeği satışı olarak da bazı çalışmalarınız oldu. Bu kahvelere dair okurlarımızı bilgilendirir misiniz?
Bu en heyecanlı olduğumuz alanlardan biri. 2017’den beri Dünya Kavurma Şampiyonu Gardelli Specialty Coffees ile iş birliği halindeyiz. 2021 yılı itibariyle de kendi kavrulmuş kahve markamızı, Lot X’i yarattık. Lot X seçkisi dahilinde yenilikçi üretim ve fermantasyon teknikleri içeren, yarışma kahveleri seviyesinde çekirdekler sunuyoruz. Buradaki amacımız tamamen özel bir deneyim yaratmak ve nitelikli kahvede dünya seviyesinde gidilen en uç noktaları göstermek. Yılın son çeyreğinde Ikawa Roastery modeliyle deneyim kahvelerindeki seviyeyi daha da üste taşıyacağız.
“EV KULLANICILARINA EN ÇOK HİTAP EDEN MARKA COMANDANTE OLDU”
Markanız profesyonel kullanıcılara hitap ettiği gibi ev kullanıcılarına özel seçenekler sunuyor. Ev kullanıcılarının özellikle tercih ettiği ürünler hangileri?
Tin Coffee’nin 2017 başlangıcından beri ev kullanıcılarına en çok hitap eden markalarından biri Comandante oldu. Ev kullanıcıları açısından kahve oyununu tamamen değiştiren bu öğütücüler dört yılın ardından hala çok kuvvetli ve popüler. Fellow Products dahilinde sunduğumuz elektrikli kettle ve aksesuarlar, nitelikli kahve için özel ve yenilikçi çözümler sunan Cafec filtreler ve Origami – Delter gibi demleyiciler de her zaman yüksek ilgi görüyor. Kahve çekirdekleri Tin Coffee’nin en kuvvetli olduğu noktalardan biri. Ev kullanıcıları arasında Gardelli ve Lot X’in özel bir yeri olduğuna eminiz.
Siz aynı zamanda yurt dışında da çalışmalar yürütüyor, sektörü gözlemliyebiliyorsunuz. Bir karşılaştırma yaptığınızda kahve sektöründe nasıl bir konumdayız?
Tin Coffee markasıyla sadece Türkiye’de değil Avrupa ve Orta Doğu’da da distribütörlükler yürüttüğümüz için global zeminde ülkemizin yerini tayin edebiliyoruz. Türkiye ve özellikle İstanbul hem Avrupa hem de dünya sahnesinde nitelikli kahve için yükselen değerler. Klasik kahvedeki köklü geçmişimiz, kendimize has bir demleme metodumuzun olması, nitelikli kahveye olan artan ilgimiz güncel konumuza önemli ölçüde katkıda bulunuyor. Sürekli genişleyen sektör ve sektörün farklı her alanında gün geçtikçe artan oyuncu ve işletme sayısı da bunu doğruluyor. Elbette toplam nüfusumuz ve kahve tükemimize baktığımızda birçok ülkeye göre daha düşük seviyedeyiz ancak büyük şehirlerde konsantre olmuş ilginin ülkenin geneline yavaş yavaş daha homojen biçimde dağılacağını ve kahve alanındaki konumumuzun ilerleyeceğini düşünüyorum.
“KAHVE, ÖNEMLİ BİR TİCARİ ALANI KAPLIYOR”
Ülkemizde yeni nesil kahvecilikle birlikte tüketicilerin kahveye olan ilgisi oldukça değişti. Bugün artık kahve bir statü göstergesi. Yeni nesil kahve akımının ülkemize artı ve eksileri neler oldu?
Kahvenin her haline karşı her düzeyde yükselen bir ilgi olduğu yadsınamaz. Özellikle yeni nesil ve nitelikli kahveye olan ilginin son derece pozitif sonuçları olduğunu düşünüyorum. Bugüne kadar muhtemelen yeterince sahip çıkmadığımız Türk kahvesi özelinde bile baktığımızda standartlarının belirlenmesi adına çalışmalar, yeni nesil makineler ve dünyada bize özgü bu kahve yöntemine dair daha fazla tanıtma ve tutundurma çalışması görüyoruz. Bu ilginin ülkemize her şeyden öte kültürel anlamda bir katkı sağladığı apaçık. Kahvenin ya da belirli bir biçimde ya da atmosferde kahve tüketmenin genel nüfusça bir statü simgesi olarak görüldüğü bir dönem geçirilmiş olabilir, ancak kahvenin günlük pratiğimizde çok çeşitli biçimlerde yaygınlaşmasıyla bunun geride kaldığını düşünüyorum. Kahve üzerinden çok daha detaylı sosyal analizler yapmak mümkündür, üstelik bir yüzyıllardır süregelen bir gözlem alanı olarak kabul ediliyor. Kültürel bu faydanın yanında ekonomik olarak da açtığı yeni sahalar ve tamamlayıcı endüstriler açısından da kahve, gittikçe önemli bir ticari alanı kaplıyor.
Belli bir süredir ülkemizin çeşitli şehirlerinde kahve festivalleri ve kahve fuarları düzenleniyor. Festival ve fuarlarda firmaların istediğiniz tatminkâr tüketiciyle bir araya gelebiliyor musunuz?
Hem fuarlar hem de festivaller düzeyinde Türkiye’de birçok etkinlik görüyoruz ve bunların sayısının artacağını düşünüyorum. Elbette organizasyonların olgunluğa erişmesi ve daha verimli olması için süre gerekiyor, ancak kahveye olan ilginin hem profesyonel hem de kişisel düzeyde artması ve daha bilinçli bir hale gelmesi için organizasyonların çok büyük katkısı var. Biz bu etkinlikleri klasik tanıtım çalışmaları olarak görmüyoruz. İlgililerle bir araya gelip katma değer yaratacak ve sektörü geliştirecek imkanlar olarak bakıldığında verimlilik artıyor. Bugüne kadar katıldığımız organizasyonlardaki ilgiden son derece memnunuz. Pandemi dönemi sonrası şartların düzelmesiyle ilginin giderek artacağına inanıyoruz.
Tin Coffee’nin yakın zamanda başka çalışmaları da olacak mı?
Tin Coffee’nin kısa vadeli hedefinde yeşil çekirdek ve kahve kavurma kalitesini arttıracak yeni analiz cihazları bulunuyor. Yılın son çeyreğinde bu alanda oldukça aktif olacağız. Bir sürpriz olarak dünyadan önde gelen kavurucularla yeni iş birlikleri sürprizini verebiliriz. 2022 ana planımızın ise kahve açısından bambaşka bir deneyim sunacak yeni bir alan ve bayrak mağaza olduğunu söyleyebilirim.
Röportaj: Reha KADAK