Dengeli ve sağlıklı beslenme, büyüme, gelişme, sağlığın korunması, doğal gıda tüketimi gibi faydalı birtakım faktörleri saydığımızda, ilk aklımıza gelen besinler süt ve süt ürünleri oluyor. Süt ürünlerinin kullanımında da çeşitlilikler karşımıza çıkıyor. Faydalı olduğu kadar birtakım zararlarının da olduğunu bildiğimiz bu ürünler aynı zamanda bir hayvansal gıda. Dolayısıyla bunun gibi etkenler de tüketicilerin süt ve süt ürünlerini tercih edip etmeme sebeplerinin yer aldığı faktörleri etkiliyor. Aynı zamanda bilinen bir yanlış da süt ürünlerinin ve özellikle sütün, çoğunlukla çocukların tükettiği bir gıda maddesi olarak algılanması. Bu da kullanım şekillerini etkileyen faktörlerden biri. Bu algıların oluşmasında; toplumun beslenme alışkanlıkları, eğitim yetersizliği, ekonomik yetersizlik ve süt ürünlerinin etkisi hakkında yeterli bilgiye sahip olunmaması gibi değerler etkili rol oynuyor. Yetişkinler için de hem bizim kültürümüzde hem Batı ve diğer birçok ülke kültüründe süt ve süt ürünleri, dengelenmiş bir diyetin önemli kısmını oluşturuyor. Günümüz besin tüketim alışkanlığına baktığımızda da paketli gıdaların yoğun olarak tüketildiğini görüyoruz. Aynı zamanda doğal ürünlerin tüketilmesi konusunda da toplumsal algı hızla büyüyor. Süt ve süt ürünleri de doğal gıdalar olmakla birlikte paket içerisine konulduğunda ‘işlenmiş’ gıda algısıyla yarı doğal olarak tanımlanıyor. Bu doğrultuda doğal olarak tanımlanan süt ve ürünleri, kendi aralarında işlenmiş ve işlenmemiş olarak ayrılıyor. Bu da tüketicilerin tercih faktörlerinden birini oluşturuyor.
Genel anlamda baktığımızda; tüketicilerin süt ve süt ürünleri tüketimine olan yaklaşımlarında iki faktör etkili oluyor: Doğal ve sağlıklı besin tüketmek istemeleri ve tükettikleri besinlerin lezzetli olması. Araştırma sonucunda, katılımcıların yarısından fazlasının (yüzde 59) açık sütün yol açabileceği hastalıklar hakkında bilgi sahibi olmadığı da ortaya çıkıyor. “Açık süt kesinlikle doğaldır” algısı tüketicilerin büyük bir kısmında etkili olduğu için hastalıklara neden olabileceği düşüncesi hiç akla gelmiyor. Dolayısıyla toplumda süt tüketiminde yeterli farkındalık oluşmadığı anlaşılıyor. Katılımcıların sadece yüzde 23’ü açık sütün yol açtığı ‘Brucella’ hastalığını biliyor. Diğer sebep olunan hastalıklara karşı da yüzde 18’lik bir dilimin bilgisi olduğu raporlanıyor. Araştırma şirketi Twentify, bu konuyu ele alarak Türkiye’de 1010 katılımcı ile gerçekleştirdiği ‘Süt ve Süt Ürünleri Tüketim Alışkanlıkları’ başlıklı raporunu yayımladı. Araştırmanın sonuçları süt ve süt ürünlerinin nasıl tüketileceği, doğru tüketim olmazsa nelere yol açabileceği konusunda tüketicilerin farkındalık seviyesinin artırılması gerektiğini ortaya koyuyor.