150 Senelik Bir Türk Kahvesi Markası: “İhsan Kurukahvecioğlu Halefleri”

by selenay

Türk kahvesi, bir markaysa bölge olarak Eminönü’nün bundan büyük bir katkısı var. Geçmişte kahve ticaretinin dünyaya buradan yayıldığını ara ara unutsak da bölge, yerel ve yabancı tüketici ve de firmalarının hala uğrak yerlerinin başında. Bu geleneğinin sürmesinde 150 yıllık bir Türk kahvesi markasının büyük katkıları var: İhsan Kurukahvecioğlu Halefleri.

İhsan Kurukahvecioğlu Halefleri, 150 yıllık bir Türk kahvesi markası. Bugün hala Eminönü’ndeki asırlık tarihi hanlarında hizmet vermeye devam eden marka, 6. kuşak temsilcisi Aslı Hanım ile yoluna devam ediyor.

İstanbul, Türk kahvesi dendiğinde önemli duraklardan biri. Siz de 100 yılı aşan bir İstanbul ve Türk kahvesi markasınız. Önce markanın yeni kuşak temsilcisi olarak kendinziden bahseder misiniz?

Adım Aslı, 32 yaşındayım, İhsan Kurukahvecioğlu Halefleri’nin 6. kuşak temsilcisiyim. İtalyan Lisesi’ni bitirip Istanbul Teknik Üniversitesi’nde tekstil bölümünden mezun olduktan sonra bir süre New York’ta yaşadım. Bu süreçte birçok ülkeyi gezme fırsatı yakaladım. Daha sonra en çok ilham aldığım yere şehrime, köklerime, İstanbul’a döndüm. Tekstil ve moda sektöründe çeşitli firmalarda ve markalarda çalışıp tecrübe edindikten sonra çocukluğumu geçirdiğim Tahtakale’ye döndüm. Aile mesleğimiz kahveciliğe başladım. Kahveciliğin her ayrıntısını çok seviyorum, çekirdeklerin alımından kavrulmasına, öğütülmesinden tiryakilerine ulaşma serüvenine kadar her şey beni çok heyecanlandırıyor. Özellikle Eminönü gibi İstanbul’un hatta Türkiye’nin nabzını tutan bir bölgede, çalışan erkek nüfusun baskın olduğu bir mahallede emek harcayan, girişimci bir kadın olmak da benim için önemli ve motive edici. Mahallemi, Mısır Çarşısı ve civarını, esnaf ruhunu çok seviyorum. Buranın canlılığı insana her gün yeni bir şey öğretiyor. İşime tutkuyla bağlıyım. İhsan Kurukahvecioğlu markası bir aile yadigârı ama aynı zamanda da bir kültürel miras. Kahve kültürünün dünyaya yayıldığı noktada hala hizmet veriyoruz. Bu değeri anlamak, sürdürülebilir kılmak hem bizim için hem ülkemiz için çok önemli. Misyonum 150 senelik aile geleneğini evrensel bir görüş ve yeni nesil esnaf vizyonuyla harmanlamak ve devam ettirmek.

İhsan Kurukahvecioğlu’nun hikayesi nasıl ve nerede başladı?

Büyük büyük babam Osman Efendi aynı zamanda hepimizin bildiği Mehmet Efendi’nin ağabeyi, 1850’de Erzincan’da doğmuş. Babası Hasan Efendi’den kahve ticaretini 1871’de devralmış, 1912 yılında İstanbul’un Eminönü ilçesinde Kurukahveci Hanı ve şu an Mehmet Efendi’nin dükkânının olduğu yerde Osman Efendi Han’ı yaptırmış. Oğlu İhsan Bey de eğitimini yurt dışında tamamladıktan sonra İstanbul’a dönmüş ve cumhuriyetin ilanıyla Kurukahvecioğlu soyadını almış. Biz de hala devam ettirdiğimiz teknikle, en kaliteli ve taze kahve çekirdeklerini odun ateşinde kavurup, taş değirmenlerde öğüterek kahve severlerle buluşturmaya devam ediyoruz

“TÜRKİYE’NİN HATTA DÜNYANIN EN ESKİ KAHVE MARKALARININ BİRİYİZ”

Türk kahvesi, ülkemizin en başat içeceklerinden biri. Bulunduğunuz bölge olsun, ülkemizin başka yerlerinde olsun birçok Türk kahvesi üretimi yapan marka var. Sizi diğerlerinden ayıran özellikler nelerdir?

Türkiye’nin hatta dünyanın en eski kahve markalarından biriyiz. Butik özelliğimizi kaybetmeden kahve borsasının ilk merkezi olan yerde; Mısır Çarsısı’nın karşısında Kurukahveci Han’dayız. Ayrıca Probat adlı firmanın icat ettiği ilk kahve kavurma makinelerinden bir tanesini hala kullanıyoruz. Özenle seçtiğimiz kahve çekirdeklerini odun ateşinde ustalıkla kavurduktan sonra yine antika değeri olan kahve öğütme makinelerimizde, taş değirmenlerde öğütüyoruz. Bu tarihi ve geleneksel yöntemlerle hazırlanan kahveyi başka bir yerde bulmanız pek mümkün değil.

Türk kahve çekirdeği için hangi ülkenin kahvesini kullanıyorsunuz? Neden?

Yılların bir alışkanlığı olsa gerek, Türk kahvesi için Türk damak tadına en uygun çekirdekler Brezilya’dan geliyor. Biz de bu alışkanlığın en seçkin halini tiryakilerle buluşturmaya devam ediyoruz. Onun dışında isteğe ve müşterilerimizin zevkine göre seçtiği dünya kahvelerimizi de Türk kahvesi inceliğinde çekip verebiliyoruz.

“18 ÇEŞİT KAHVEMİZ VAR”

Türk kahvesi dışında başka kahve çeşitleriniz de var mı?

Dünya kahveleri olarak adlandırdığımız kahvelerimizde robusta çekirdek tipi dâhil olmak üzere şimdilik 18 çeşit kahvemiz var. Afrika, Güney Amerika ve Hindistan’dan gelen kahvelerimiz de var. Zaman zaman çeşitler değişebiliyor, farklı ülkelerden gelen yeni kahveler eklenebiliyor, Küba, Kolombiya, Guatemala, Etiyopya, El Salvador, Kosta Rika, Papua Yeni Gine, Endonezya, Nikaragua, Ruanda, Meksika, Kenya, Honduras… Hepsinin ayrı alıcısı oluyor.

Peki kahve dışı ürünler olarak neler mevcut?

Kakao Tozu ve hazır kahvelerimiz var, önümüzdeki günlerde çerez olarak tüketebileceğiniz veya çeşitli soslarda kullanabileceğiniz kavrulmuş kakao çekirdeklerini piyasaya süreceğiz.

“TÜRKİYE’NİN BİRÇOK YERİNDE MÜŞTERİLERİMİZ BULUNUYOR”

Müşteri profiliniz nasıl? Perakende ve toptan olarak daha çok hangi sektörlerle çalışıyorsunuz?

Türkiye’nin birçok yerinde müşterilerimiz bulunyor; kafe otel restoran gibi yerlere gerek Türk kahvesi gerek dünya kahvelerimizi tedarik etmekteyiz. Eminönü’nde Mısır Çarsısı’ndan Kapalıçarşı’ya uzanan güzergâh tarihin ilk büyük marketi olma özelliğine sahip diyebiliriz. Bu yüzden çok geniş bir müşteri yelpazemiz var. Turistten yerli vatandaşa, gencinden yaşlısına herkese hitap ediyoruz. Genç nesil de yeni yeni adımızı ve tarihimizi ve de tabii ki kahvelerimizin lezzetini merak edip öğrenmeye başladı.

Aynı zamanda online kahve satışınız da var. Bu alanda satışlarınız pandemi döneminde nasıldı?

Pandemi dönemi öncesine kadar online satışımız yoktu. Bu süreçte sosyal medyaya, dijital pazarlamaya ağırlık verdik, geri dönüşlerden de çok memnun kaldık. Yeni web sitemiz ve satış kanallarımız yapım aşamasında takipte kalmaya devam edin.

Dünyada yeni nesil kahvecilikle birlikte ülkemizde bu akımın etkisine girdi. Bu dönemde bir Türk kahveci üreticisi olarak nasıl etkilendiniz?

Kahve pazarının dünya çapında 450 milyar dolarlık bir sektör olduğunu düşündüğümüzde bizim gibi gelişen ve yeniliğe açık bir ülkenin bu konuda geri kalamayacağı çok açık. Kahve kültürünün dünyaya bu topraklardan yayıldığını düşündüğümüzde ve bizim gibi kahvehane geleneği olan bi toplumda, alışkanlıkların form değiştirmesi çok normal. ‘Nitelikli kahve’ sözlüğümüze yeni girse de özellikle 18-30 yaş arası kahveseverler yeni tatlar deneyerek öğrenerek damak tatlarını geliştiriyorlar.

Biz firma ve aile olarak yaptığımız işin kalitesini koruyabilmek ve sürdürülebilir kılmak için esnaf kültürünü korumaya çalışıyoruz, butik bir işletme karakterini elden bırakmıyoruz. Daha çok tüketim ve satış odaklı olmak yerine güvenilir müşteri-esnaf tutumunu korumaya çalışıyoruz. İşgalci bir tavır takınmak yerine ürettiğimiz ürünlerin ve marka felsefemizin değerini koruyup gelecek nesillere aktarmak istiyoruz.

“DÜNYAYA TÜRK KAHVESİ KÜLTÜRÜNÜN TANITIMINI YAPMAK İÇİN ÇALIŞMALARIMIZ OLACAK”

İlerleyen dönemlerde markanızın yeni çalışmaları olacak mı?

Her zaman güncel haberleri takip ediyoruz, özellikle iklim krizi, değişen dünya hali bizi de etkiliyor. Bunlar için önceden önlem alarak gelenekselliği bozmadan, titiz çalışma prensibiyle sürdürülebilir ve ileri görüşlü atılımlar yapmaya devam edeceğiz. Özellikle tarihi değeri olan hanımızla ilgili gelecek dönemlerde projelerimiz olacak, dünyaya Türk kahvesi kültürünün tanıtımını yapmak ve bu eşsiz değeri sonraki nesillere aktarabilmek için çalışmalarımız devam ediyor.

Bunlar da hoşunuza gidebilir

Leave a Comment

Secured By miniOrange