1952 yılından bu yana Karaköy’de, aynı adreste hizmet veren Nato Lokantası, İstanbul’un en eski ve sevilen esnaf lokantalarından. Günde yaklaşık 30 çeşit yemek çıkaran restoran, her geçen gün çoğalan fast food mekanlarına karşı lezzetli tencere yemeği geleneğini davam ettirmeye çalışıyor.
Yazı: Ladin Hıdıroğlu
Birkaç yıl içerisinde değişen ve gelişen, hızla yeni mekânlar açılan Karaköy’de yıllara meydan okumuş bir esnaf lokantası var. Nato Lokantası’nın kapısından içeri girdiğiniz anda, içerideki duvarda yazan ‘1952’ tarihi gözünüze çarpıyor. Burayı tam 66 yıl önce Mevlüt Öztürk’ün akrabaları kurmuş. Karanlık Fırın Sokak’ta yer alan Nato Lokantası’nın bulunduğu binanın da önceden fırın olduğu söyleniyormuş. Mevlüt Öztürk, 1982 yılında lokantayı devralmadan önce garsonluk yapıyormuş. Bir nevi sektörün içinde pişmiş yani.
Nato Lokantası’nı devraldıktan sonra aşçılık da yapan Mevlüt Öztürk, oğluna işi öğretip onu da lokantanın mutfağına sokmuş. Çocuklarıyla ve akrabalarıyla birlikte bir aile lokantası olmuş Nato. Mevlüt Öztürk, “Burada 14 kişi çalışıyoruz. Bir aile lokantasıyız diyebiliriz ama çalışanlarımız sadece aileden değil tabii ki. Mesela dönercimiz, garsonlarımız dışarıdan. Aynı şekilde mutfak elemanlarımız da” diye ekliyor.
Karaköy’ün geçen birkaç yıl içerisinde yenilenen çehresinin bu köklü lokantayı nasıl etkilediğini merak ederken, yanıtımızı Mevlüt Bey veriyor: “İlk açıldığı dönemlerde de burası oldukça hareketliydi aslında. İşyerleri çok fazlaydı. Borsa, gümrük, banka işleri, deniz işletmeleri hep buradaydı. Zaman içerisinde neredeyse tüm işyerleri taşındı. Bunu özellikle söylemek istiyorum, eski Karaköy’ü arıyoruz.”
Mevlüt Öztürk’e göre buradaki kalabalık artmış ancak bu kalabalık Nato Lokantası’na pek yaramamış. Çünkü Karaköy’e gezmeye gelen insanların burada tencere yemeğinden ziyade fast-food yemeyi tercih ettiğini söylüyor. Nato Lokantası’na ağırlıklı olarak banka çalışanları geliyor. Etrafları büfelerle dolduğu için sıkıntı yaşamamak için ellerinden geleni yapıyorlar.
Farklı Yöresel Yemekler Var
Nato Lokantası’nın yemek listesi her gün yenileniyor. Mevlüt Öztürk, “Siz şimdi bana kaç çeşit yemek yapabilirsiniz diye sorarsanız, 400 derim ama o kadarını burada yapamayız. Hepsini burada satamıyorsunuz” diyor. Rizeli aile, lahana veya sarma gibi Karadeniz mutfağı ağırlıklı yemekler hazırlıyor olsa da tüm halka hitap ettikleri için her yöreden yemekler çıkarmaya dikkat ediyorlar.
Biz Mevlüt Bey ile konuşurken içeri giren bir müşterinin içmek istediği mercimek çorbası, Nato Lokantası’nın özel çorbası. Çorba bu özelliğini unsuz yapılmasından alıyor. Saf mercimekten hazırlanan mercimek çorbasına, dışarıda unsuz halde pek rastlanamayacağını anlatıyorlar bize. Mercimek çorbası dışında yine başka yerde pek rastlanamayacak Erzincan çorbası da mevcut. Ayrıca sebze çorbası ve zaman zaman karalahana çorbası da yapılıyor.
Nato Lokantası’nda tatlı olarak her gün sütlaç çıkıyor. Sütlacın dışında başlıca tatlıları da sayalım: Yoğurt tatlısı, kadayıf, ayva tatlısı, kabak tatlısı, incir tatlısı… Dışarıdan tatlı alıp satmıyorlar, yapabildikleri tüm tatlıları kendileri hazırlıyorlar.
Döner Çabuk Bitiyor
Nato’da günlük yaklaşık 20 çeşit yemek çıkıyor. Hatta zeytinyağlılarla beraber bu sayı 30’a varıyor. Bu yemek çeşitlerinin yanında bir de yaklaşık 30 kiloluk döner satışı oluyor. ?okantanın müşterileri tarafından çok sevilen döner, genellikle gün içerisinde tükeniyor.
Akşam ve hafta sonları servis yok. Servis sabah 11:00’de başlıyor, 15:00’te bitiyor. Özellikle 12:30-14:30 arası lokantanın en yoğun saatleri.
Gelelim fiyatlara… Nato Lokantası’nda 30-35 liraya rahat rahat karnınızı doyurabilirsiniz. Et yemekleri genellikle 25-30 lira arası. Çorbalardan en ucuzu mercimek çorbası ve o da 7 lira.
Mevlüt Öztürk’e lokantaya gelen müşterileri için tavsiye ettiği yemeği sorduğumuzda ise “Hepsi” yanıtını alıyoruz. “Bizim için tüm yemeklerimiz eşit güzellikte. Çünkü hepsini severek yapıyoruz. Ben her zaman şunu söylüyorum; en önemli şey işi iyi bilmek ve severek yapmak.”