Salgın dönemi tüm yeme içme mekânlarına ağır bir darbe vurdu. Birçok firma paket servislerle ayakta durmaya çalıştı. Yeni normalleşme süreciyle birlikte de kahve mekânlarına al-götür/take away karton bardaklar can simidi oldu.
Al-götür/take away deyimi, daha çok yeni nesil kahvecilik sektörüyle birlikte dilimizde yer edinir oldu. Şehir karmaşası içinde içmek istediğimiz bir ürünü yolda, işyerinde, sokakta, parkta ya da evde tüketmek için karton bardaklar sayesinde al-götür/take away olarak sipariş verebildik. Yeni nesil kahvecilik bu bardakların da standardını belirdi: Minimum seviyede el yakması, içeceğin bardaktan taşmaması, belli bir süreye kadar sıcak tutması, içeceğe koku bırakmaması.
Yeni nesil kahveciliğin ilk yıllarından beri al-götür/take away karton bardak imalatıyla sektörün en önemli kahve markalarıyla çalışan, bu bardakların standartlarını belirleyen Promocup, yeni normalleşme süreciyle birlikte artık neredeyse zorunlu hale gelen al-götür/take away bardaklarının üretimine dair sıkı bir döneme girdi. Markanın kurucularından Burkay Şengel, Promocup’un çalışmalarını, salgın dönemi ve yeni normalleşme sürecinde mekânlarla tüketicilerin tercih ettikleri al-götür/take away kahve bardaklarının niteliğine dair sorularımızı yanıtladı.
Karton bardak dendiğinde akla gelen ilk isimlerden birisiniz? Promocup’un hikâyesi ne zaman başladı?
Promocup markası, Babet Kağıtçılık ve Ambalaj Malzemeleri A.Ş. unvanının altında 2011 senesinde, ortağım ve çok değerli dostum Türker Büyükgönenç ile o senelerde bu sektörde pek üretilmesi tercih edilmeyen düşük adetlerde kişiye ve firmalara özel logo baskılı kartondan üretilen kullan-at ürünler üretmek amacıyla kuruldu.
Kuruluşumuzu takip eden senelerde Türkiye’de üçüncü nesil kahve dükkânlarının popüler olması ve sayılarının hızla artmasıyla birlikte firmamız da fokusunu bu pazara yönlendirdi. Maceramız bu şekilde başladı ve yavaş yavaş şekillendi.
Promocup, kahve sektörünün en önemli markalarıyla çalışıyor. Bardaklarınızın özellikleri nelerdir?
Promocup markasının en önemli özelliği, kurulduğu tarihten bu yana ürettiği tüm ürünlerde ilk günkü kaliteyi korumak için yoğun çaba göstermesidir. Değişen ekonomik şartlar, döviz kurlarındaki yükselişler, tedarik zincirinde yaşanan dönemsel sıkıntılar ve fiyat dengesizliklerine rağmen her zaman müşteri odaklı düşünerek, asla kullanılan hammadde kalitesinde taviz vermedik. Hammadde seçimlerimizi ve tercihlerimizi gıdaya uygunluk sertifikaları olan, uluslararası standartlara uygun özellikte ürün üreten tedarikçilerden sağladık ve sağlamaya devam ediyoruz.
Ürünlerimizi, baskı aşamasından paketleme aşamasına kadar dünya standartlarında tercih edilen tüm kalite ve hijyen sistemlerini kullanarak üretiyoruz. Bütün bu unsurlar sayesinde ürettiğimiz her bir üründe kalite standardizasyonunu ve buna bağlı olarak müşteri memnuniyetini korumaya çalışıyoruz.
Karton bardaklarımızın en önemli özelliği fiziksel dayanıklılığı, sızdırmazlığı ve baskı kalitesiyle her bir üründe sürekliliğinin sağlanabilmesi için olması gerektiği gramajda ve kalınlıkta kartonlardan üretilmesidir. Bu konuda da rakiplerimizden farklı olarak müşterilerimizi yanlış üretilmiş, amacına hizmet etmeye kullan-at ürünlerin tüketicide yaratacağı yanlış intiba konusunda bilgilendiriyoruz.
İyi bir karton kahve bardağı nasıl olmalı?
İyi bir karton bardak iki önemli görevi yerine getirmeli bence. Tüketici gözüyle baktığımızda fiziksel özellikleri ile kullanıldığı her alanda -ister soğuk içecek tüketimi, isterse sıcak içecek tüketimi için- son kullanıcının yani tüketicinin ihtiyaçlarına karşılık vermeli. Kahve veya soğuk içeceğini karton bardak ile sunan müşteri gözüyle baktığımızda, olabilecek en uygun fiyata, üzerinde taşıdığı logo ve sloganlar dolayısı ile maksimum görsellik sağlayabilmeli ve dayanıklı olmalı. Genel anlamda ise hijyenik şartlarda üretilmeli, kesinlikle sızdırmaz olmalı, özellikle sıcak içecek için kullanılıyorsa minimum seviyede el yakmalı ve elde taşınabilmelidir.
Üretilen karton bardak, eğer sadece kahve tüketiminde kullanılacaksa tüketicinin bardağın içinde kahve varken karton bardağını elinde tutabilmesi, bardağın kesinlikle akıtmaması ve bardağın üretimi sırasında kullanılan hammaddelerden ötürü elinde tuttuğu bardakta kahve kokusundan başka rahatsız edici bir koku olmaması gerekmektedir. Bu durum son tüketiciye ulaşan kahve markaları için de çok önemli bir konudur.
Her ne kadar Promocup markası kahve mekânlarıyla anılsa da sadece kahvecilerle de çalışmıyorsunuz.
Müşterilerimizin büyük bir çoğunluğu kahve firmaları, kahve ithalatçıları, üçüncü nesil kahve dükkânları. Ama bunun yanında karton dondurma kabı, karton çorba kabı gibi ürünlerimiz de olduğu için pastaneler ve restoranlarla da çalışıyoruz. Kongre ve organizasyon şirketleri, eğitim firmaları, oteller, büyük FMSC firmaları, ajanslarla tanıtım aktivitelerinde, eğitim ve seminerlerde, yıllık şirket toplantılarında kullanılmak üzere ürün üretip çalışmalar yapıyoruz.
Peki ne tür bardaklarınız/kaplarınız var? Nasıl bir hizmet veriyorsunuz?
Sıcak içecek ve soğuk içecekler için Türk kahvesi fincanı ile espresso bardağı boyundan 1 litrelik meşrubat bardağı boyuna kadar, birçok boy ve ebatta karton bardak üretimimiz var. Karton bardakla beraber, karton dondurma kabı, karton çorba kabı, karton salata kapları, hamburger ve patates kızartması kutusu, karton tabak ve karton bardak taşıyıcıları da üretiyoruz. Üretimini yaptığımız ürünlerin yanında kâğıt pipet, şeffaf plastik bardak ve ‘al-götür’de kullanılan, karton bardak kapağı için plastik tıpaya kadar birçok ürünün de satışını yapıyoruz.
Yeme içme alanında ‘take away’ ya da dilimizdeki adıyla al-götür kavramı uzun zamandır mevcut. Ama özellikle içinde bulunduğumuz salgın döneminde mekânlar planlamalarını paket ve al-götür üzerine kurmaya başladılar. Özellikle de kahveciler için al-götür durumu bir can simidi oldu. Bu dönemi nasıl yorumluyorsunuz?
Pandemi dönemi hiçbirimizin daha önce yaşamadığı zor bir süreç, umarım kısa sürede daha fazla zarar vermeden atlatabilir ve bir daha da yaşamayız. Bu süreçte ekonomik olarak olumsuz anlamda ilk ve en fazla zarar gören sektörün bizim de dolaylı olarak içinde bulunduğumuz kafe-restoran sektörü olduğunu düşünüyorum. Müşterilerimizin neredeyse tamamı pandemi önlemleri kapsamında uygulanan yasaklarda kapatıldı. Salgının yayılmasını önlemek amacıyla alınan bu kararlar, yerinde ve doğru kararlar olmasına rağmen hızlı tüketim ürünleri sektörüne hizmet veren bizim gibi firmaları, bizlerin hizmet verdiği kafe-kahve dükkânları ve restoranları ekonomik anlamda oldukça yorgun düşürdü. Bu süre zarfında tek önemli gelişme, al-götür hizmetinin online satışlarla birlikte tüketiciler tarafından kabul görmesi ve hızla yayılarak çeşitli online uygulamalar üzerinden satışa dönmesi oldu. Bu kullanım alışkanlığı gençler arasında hızla yayıldı ve alışkanlığa dönüşmeye başladı. Pandeminin belki de tek olumlu faydası bu pazarın oluşmasında önayak olması olacak, ilerleyen günlerde bunu göreceğiz.
Bu süreçte bardak/kap dışında al-götür mantığına uygun başka bir ürün çalışmanız da olacak mı?
Pandemi sonrası dönemde tüketicilerin hem hijyenik özellikleri hem de tek kullanımlık özelliği dolayısıyla karton ve selüloz bazlı ürünleri daha çok tercih edeceğini düşünüyorum. İleriye yönelik makine ve yeni ürün yatırımımızı tamamen bu mantık çerçevesinde planlamaya ve oluşturmaya başladık. Yurtdışı seyahat yasaklarının kalkmasıyla beraber, yurtdışında belirlediğimiz bazı ülkelerde bu tip ürünleri üreten firmalarla ve bu ürünleri üreteceğimiz makine üreticileriyle görüşmelere başlamayı planlıyoruz.
Röportaj: Reha KADAK – Fotoğraflar: Promocup