Neden kahve içmeliyiz?

by Basak Oksak

Memorial Wellness Beslenme Danışmanı Dyt. Vildan Çelik

Dünyada sudan sonra en çok tüketilen içecek olan kahve günlük yaşamda, özel günlerde ve kutlamalarda kültürümüzün önemli bir parçası olarak ön plana çıkıyor. Dikkati artıran, zindelik veren kahve, ölçülü ve doğru tüketildiğinde hastalıklara karşı koruyucu etki yapıyor. Memorial Wellness Beslenme Danışmanı Diyetisyen Vildan Çelik, kahvenin faydalarını anlattı.

 

 

 

 

Çok güçlü bir antioksidan Kahve, kökboyasıgiller (Rubiaceae) familyasının ‘coffea’ cinsinde yer alan ağacın meyve çekirdeklerinin kavrulup öğütülmesiyle elde edilen tozun, su ya da sütle karıştırılmasıyla yapılan bir içecek. İçerdiği kafein maddesinin niteliği yüzünden dikkat artırıcı ve stimülan, yani uyarıcı özelliğe sahip. Aynı zamanda çok güçlü bir antioksidan olan kahve, E ve B grubu vitaminler, potasyum, magnezyum gibi mineraller de içeriyor.

Metabolizmayı hızlandırıyor Kahvenin içeriğinde bulunan kafeinden ötürü kalp atış ritmi artarak vücut ısınmaya başlıyor. Bu durum metabolizmanın yüzde 5-6 oranında hızlanmasından kaynaklanıyor. Kafein vücuttan hızlıca emiliyor ve bu sayede psikoaktif bir etkisi bulunmuyor. Kişiden kişiye değişen süreçlerde olsa da; bu etkisi ile zindelik ve enerji veriyor. Avusturya’da yapılan bir araştırmada; gönüllü grup 100 mg kafein aldığında (ortalama tek bir fincan kahvede olduğu kadar), gönüllülerin beyin aktivitelerinde kafein almayan gruba göre fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleri ile ölçülebilen bir artış olduğu gözlemlenmiş.

Kasları güçlendiriyor Yine içeriğindeki kafeinin etkisinden ötürü kahve, hızlanan kan dolaşımı sebebiyle kas ağrılarını baskılıyor ayrıca kas kuvvetinde artış sağlıyor. Kafein alındıktan sonra vücuttaki serbest yağ seviyesini artırıyor ve serbest yağ asitlerinin enerji ihtiyacını karşılaması için kullanılmasını destekliyor. Bu durum kaslardaki glikojen depolarının tükenmesinin önüne geçiyor. Kalp atım hızı ve maksimum oksijen tüketimini tetiklemesiyle dayanıklılığı artırıyor. Bu yüzden sporcularda performansı belli bir oranda artırdığı görülüyor. 37 binden fazla insandan elde edilen bir Hollanda çalışması ise her gün iki-dört bardak arası kahve içenlerin, daha çok içenlere veya hiç içmeyenlere oranla yüzde 20 oranında daha düşük kalp hastalığı riskine sahip olduğunu ortaya koymuş.

Ne zaman tüketmeli?

Kahve polifenolleri, demire bağlanan ve emilimini azaltan bileşikler içeriyor. Bu yüzden demir içeren yiyeceklerle kahve alımı, demir emilimini düşürebiliyor. Yemeklerden bir saat önce veya sonra kahve tüketmek bu durumu ortadan kaldırıyor. Kafeinin insanlar üzerindeki etkisi değişken. Bazı insanlar için yüksek dozlarda kahve sinirlilik veya endişeye, uyku kalitesini etkileyerek uykusuzluğa neden olabiliyor. Kimileri ise kahveyi daha hızlı metabolize ettiğinden bu durumu kolay kolay yaşamıyor. Kahve içtikten sonra olumsuz etkilendiğinizi hissederseniz kafein alımını sınırlayın.

Hangi kahveleri tercih etmeli?

Eğer çok fazla kahve tüketen biri dozunu düşürmek istiyorsa, bu durumu kademeli olarak yapmalı. Çünkü kafein kişide yoksunluk hissi uyandırabilir ve bununla beraber baş ve kas ağrısı gibi etkilerle karşılaşılabilir. Aynı zamanda kahve tercihi yaparken kilo kontrolü sağlamak için kalorili olabilecek mocha, macchiato gibi kahveleri sık tüketmekten kaçınılmalı. Türk kahvesi, espresso veya filtre kahve en sağlıklı tercihler arasında yer alıyor. Ayrıca kahve asidik bir gıda olduğu için asit s e v i y e s i n d e n düşük beslenmek isteyenler Endonezya’ya has Sumatra kahvesini tercih edebilirler.

Bunlar da hoşunuza gidebilir

Leave a Comment

Secured By miniOrange