Bebeklikten çocukluk dönemine kadar hatta yetişkinlik döneminde de neredeyse vazgeçemediğimiz besinimiz süt ve süt ürünlerini ne kadar ve nasıl tüketiyoruz? Araştırma şirketi Twentify, bu konuyu ele alarak Türkiye’de 1010 katılımcı ile gerçekleştirdiği ‘Süt ve Süt Ürünleri Tüketim Alışkanlıkları’ başlıklı raporunu yayımladı. Araştırmanın sonuçları , süt ve süt ürünlerinin nasıl tüketileceği , doğru tüketim olmazsa nelere yol açabileceği konusunda tüketicilerin farkındalık seviyesinin artırılması gerektiğini ortaya koyuyor.
Dengeli ve sağlıklı beslenme, büyüme, gelişme, sağlığın korunması, doğal gıda tüketimi gibi faydalı birtakım faktörleri saydığımızda, ilk aklımıza gelen besinler süt ve süt ürünleri oluyor. Süt ürünlerinin kullanımında da çeşitlilikler karşımıza çıkıyor. Faydalı olduğu kadar birtakım zararlarının da olduğunu bildiğimiz bu ürünler, aynı zamanda birer hayvansal gıda. Dolayısıyla bunun gibi etkenler de tüketicilerin süt ve süt ürünlerini tercih edip etmeme sebeplerinin yer aldığı faktörleri etkiliyor.
Aynı zamanda bilinen bir yanlış da süt ürünlerinin, özellikle sütün, çoğunlukla çocukların tükettiği bir gıda maddesi olduğu düşüncesi. Bu da kullanım şekillerini etkileyen faktörlerden biri. Bu algıların oluşmasında toplumun beslenme alışkanlıkları, eğitim yetersizliği, ekonomik yetersizlik ve süt ürünlerinin etkisi hakkında yeterli bilgiye sahip olunmaması gibi değerler etkili rol oynuyor. Yetişkinlerde ise Batı ve diğer birçok ülke kültüründe olduğu gibi bizim için de süt ve süt ürünleri, dengelenmiş bir diyetin önemli kısmını oluşturuyor. Günümüz besin tüketim alışkanlığına baktığımızda, paketli gıdaların yoğun olarak tüketildiğini görüyoruz. Aynı zamanda doğal ürünlerin tüketilmesi konusunda toplumsal algı hızlıca büyüyor. Süt ve süt ürünleri de doğal gıdalar olmakla birlikte paket içerisine konulduğunda ‘işlenmiş’ gıda algısıyla yarı doğal olarak tanımlanıyor. Bu doğrultuda doğal olarak tanımlanan süt ve süt ürünleri, kendi aralarında işlenmiş ve işlenmemiş olarak ayrılıyor. Bu da tüketicilerin tercih faktörlerinden birini oluşturuyor.
Genel anlamda baktığımızda; tüketicilerin süt ve süt ürünleri tüketimine olan yaklaşımlarında iki faktör etkili oluyor: Doğal ve sağlıklı besin tüketmek istemeleri ve tükettikleri besinlerin lezzetli olması. Araştırma şirketi Twentify, süt ve süt ürünlerinin neye göre ve ne kadar tercih edildiğiyle ilgili araştırma raporunu yayımladı. Araştırmaya katılan tüketicilerden sağlık algısı sorularına “Kesinlikle katılıyorum” ve “Katılıyorum” seçenekleri sunularak cevaplar alındı ve değerlendirildi. Şimdi gelin bu araştırmanın sonuçlarına hep birlikte göz atalım…
SÜT TÜKETİMİ
İnek sütü, yüzde 87 oranı ile süt tüketiminde başlarda gelirken, keçi sütünü yüzde 10’luk kesim tüketiyor. Manda sütü ise en az tüketime sahip olarak yüzde 6 oranında tercih ediliyor. Sütlerin hangi hayvanın tercih edilerek tüketildiği ise bulunulan coğrafyaya göre değişiklik gösteriyor. Hangi hayvanın sütünün daha lezzetli olduğundan ziyade, insanların bulundukları coğrafyada yetişen hayvanların besinlerini tükettikleri görülüyor. İnek sütünün en yoğun kullanılan süt olma sebebi de inek sütü üretiminin çok geniş bir coğrafyada yapılıyor olması. 1010 katılımcı ile gerçekleştirilen araştırmada tüketicilerin yüzde 60’ı açık sütlerin paketli sütlere göre daha doğal ve besin değerinin daha yüksek olduğunu düşünmesine rağmen sadece yüzde 37’lik bir kısım açık süt tükettiğini söylüyor. Yüzde 44’lük oranda katılımcı ise tükettiği sütün doğal ve katkısız olduğu algısına sahip. Katılımcılar arasında paketli süt tüketiminde de katkı maddesi olmadığını düşünenler mevcut.
Yüzde 53 oranındaki katılımcı ise açık sütün yeterince hijyenik olmayabileceği görüşü ile açık süt alımlarında tereddüt ettiklerini söylüyor. Bu katılımcıların açık sütü çok düşük bir oranda tercih ettikleri söylenebilir. Paketli süt tercih eden tüketiciler yüzde 63 oranında. Paketli süt tercih etme nedenleri ise açık sütün yeterince hijyenik olmayabileceği görüşü. Açık ve paketli süt tercihlerinin yanında süt tüketiminde laktozsuz süt tercih edenlerin oranı da yüzde 17. Bilindiği gibi laktozsuz süt, süt sevmeyen ve içemeyen kişiler için üretilen daha tatlımsı bir tada sahip olan süt çeşidi. Genellikle sağlık açısından daha faydalı olduğu düşünüldüğü için tercih ediliyor. Diyet yapan kişilerin de süt tercihlerinde laktozsuz süt öne çıkıyor. Sütü sadece lezzeti için değil, vücuda faydalı olduğunu düşündükleri için tüketen (yüzde 77) tüketici sayısı da oldukça fazla.
YOĞURT TÜKETİMİ
Araştırmaya katılan katılımcıların yoğurt tercihlerine bakıldığında açık yoğurtların daha doğal olduğunu düşünenler aynı zamanda (yüzde 57) tükettikleri yoğurdun katkısız olduğunu belirtiyor. Doğal ve katkısız yoğurt tüketmek isteyen kişilerin aynı
zamanda kendi yaptıkları ev yapımı yoğurdu (yüzde 37) tercih ettikleri görülüyor. Katılımcılar haftalık yüzde 92 oranında yoğurt tükettiğini söylerken; açık yoğurt tüketen yüzde 17’lik kısım, açık yoğurtların paketli yoğurtlara göre daha doğal olduğunu düşünüyor. Paketli yoğurt tüketmeyi tercih edenler ise yüzde 50’yi buluyor. Yoğurt tüketimindeki doğallık (açık ve ev yapımı) ve hijyen (paketli) algısı ve tercihinin yarı yarıya olduğu görülüyor. Yüzde 78’lik oran ise yoğurdu sadece lezzeti içinde değil, vücuda faydalı olduğu için tükettiğini söylüyor. Araştırmadaki yoğurt tercihlerinde ise kaymak sevenlerin yoğun olması ile (yüzde 55), sade yoğurt tercihleri de yüzde 45’lik oranda seyrediyor. Yoğurt içinde laktoz tüketmek istemeyen kesim ise daha azınlıkta kalıyor (yüzde 5).
PEYNİR TÜKETİMİ
Peynir, araştırmaya katılan tüketicilerin cevaplarına göre, 1 haftada yüzde 94 oranında tüketimiyle süt ürünleri arasında en çok tercih edilen kategoride yer alıyor. Tüketiciler hem kahvaltı öğününde hem de birçok aperatif yiyecek seçimlerinde peyniri tercih ediyor, bunu yaparken de birden çok peynir çeşidi arasında seçim yapıyor. Peynir çeşitliliğinde liderliği beyaz peynir (yüzde 82) ve kaşar peyniri (yüzde 62) alıyor. Peynir çeşitleri farklı fiyat etiketine sahip olduklarından, tercihlerde fiyat önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Beyaz peynir hem fiyat hem lezzeti açısından tüketicilerin başlıca tercih ettikleri peynir çeşidi.
Yüzde 39 tüketici açık peynir tüketirken, ambalajlı peynir tüketenlerin oranı daha fazla (yüzde 61).
Katılımcıların peynir tüketimindeki sağlık algısı ise şöyle: Tüketicilerin büyük bir oranı peyniri sağlık için tükettiklerini belirtirken, yüzde 35’i tükettikleri peynirlerin doğal ve katkısız olduğunu söylüyor. Açık peynirlerin daha doğal olduğunu düşünen yüzde 42 oranındaki tüketiciler ile açık peynir kullanan tüketici oranı da birbirine çok yakın. Yüzde 61’lik kısım açık peynir satın alırken hijyen bakımından tereddüt ediyor. Paketli peyniri daha çok kullanan bu tüketiciler, açık peyniri nadiren de olsa satın alıyor.
ÇİĞ SÜT VE SAĞLIK FARKINDALIĞI
Tüketilen süt ürünlerinin ne kadar sağlıklı, lezzetli ve hijyenik olduğuna dikkat ettiğimiz kadar onları nasıl tüketmemiz gerektiğine de bir o kadar dikkat etmemiz gerekiyor. Sütün bir çok yararının olmasının yanında bazı alerjik bünyeler için ve fazla tüketim sağlanması halinde bazı hastalıklara yol açabileceği gibi zararları da oluyor. Bunların yanı sıra açık sütün de tüketilirken ısıtılmaması ve çiğ şekilde tüketilmesi birçok bakterinin vücuda taşınmasına ve hastalıklara yol açabiliyor.
Yapılan araştırma ile Twentify, tüketim oranlarının yanı sıra katılımcıların sütün nasıl tüketildiği ve nelere yol açabileceği ile ilgili ne kadar bilgi sahibi olduklarını da araştırdı ve raporladı. Çıkan bulguları aşağıdaki gibi özetleyebiliriz…
Katılımcıların yarısı net olarak açık sütün yol açabileceği hastalıklara dair bilgi sahibi olduklarını söylüyor. Süt tüketim oranına bakıldığında bu bilgiye sahip olma oranının oldukça düşük olduğu görülüyor. Bu da katılımcıların diğer yarısının bu konuda yetersiz eğitime sahip olduğunu gösteriyor. Pastörizasyona dair bilgi sahibi olan yüzde 63’lük kısım ile satın alınan açık sütün pastörize olup olmadığını kontrol eden oran da yine yüzde 63. Katılımcıların yarısından fazlası sağlıklı süt tüketimi yapmak istiyor ve pastörize süt tüketiyor. Araştırma sonucunda katılımcıların yarısından fazlasının (yüzde 59) açık sütün yol açabileceği hastalıklar hakkında bilgi sahibi olmadığı ortaya çıkıyor. “Açık süt kesinlikle doğaldır” algısı tüketicilerin büyük bir kısmında etkili olduğu için hastalıklara neden olabileceği düşüncesi hiç akla gelmiyor. Dolayısıyla toplumda süt tüketiminde yeterli farkındalık oluşmadığı anlaşılıyor. Katılımcıların sadece yüzde 23’ü açık sütün yol açtığı ‘Brucella’ hastalığını biliyor. Diğer sebep olunan hastalıklara karşı da yüzde 18’lik bir dilimin bilgisi olduğu raporlanıyor.
PEYNİR, 1 HAFTADA YÜZDE 94 ORANINDA TÜKETİMİYLE ARAŞTIRMAYA KATILANLARIN EN ÇOK TERCİH ETTİĞİ SÜT ÜRÜNÜ. PEYNİR ÇEŞİTLİLİĞİNDE LİDER, YÜZDE 82 ILE BEYAZ PEYNİR İKİNCİ SIRADA YÜZDE 62 İLE KAŞAR PEYNİR YER ALIYOR. PEYNR TERCİHLERİNDE FİYAT, ÖNEMLİ BİR ETKEN.