Türkiye’nin ilk ve en büyük organik pazarı, cumartesi günleri Şişli, Feriköy’de kuruluyor. Sebze ve meyveden gözlemeye, reçelden şampuana, her şeyin organiği var…
Asıl adı Şişli % 100 Ekolojik Pazar, bildiğimiz adıyla Şişli Organik Pazarı, Türkiye’nin ilk ve aynı zamanda en büyük organik pazarı olma özelliğini taşıyor. Cumartesi günleri Feriköy’de kurulan pazara insanlar sabah 06:00’dan itibaren gelmeye başlıyor. Kalabalık, 09:00’dan itibaren zirve yapıyor, 11:00’den sonra biraz azalıyor. Ama saat ilerledikçe aradığınız şeyleri bulmanız da biraz zorlaşıyor. Çünkü iyi ürünler erken tükeniyor. Alışverişini tamamlayanlar pazarın girişindeki gözleme ve ev yapımı ürünler satan tezgâhlardan aldıkları yiyecekler ve hemen bitişikteki çay ocağından gelen demli çaylar eşliğinde kahvaltılarını da yapıyor. Sevdiğiniz bir sanatçıyı hemen yanınızda domates koklarken ya da elma seçerken görürseniz şaşırmayın. Bu pazar sağlıklı beslenmek isteyen herkesin uğrak yeri çünkü.
Leyla Aslan Ünlübay, % 100 Ekolojik Pazar projesinin koordinatörü ve Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nin Yönetim Kurulu Başkanı. Pazarı ondan iyi gezdirecek ve anlatacak kim olabilir ki? Öncelikle ekolojik pazar nedir? Ekolojik pazar tamamen organik, sertifikalı ürünlerin satıldığı pazarlara deniyor. Buğday Derneği ve belediyelerin işbirliğinde ve Buğday Derneği’nin danışmanlığında kurulan ve denetlenen pazarlar. Türkiye’de kaç tane ekolojik pazar var ve bunların hangileri derneğinizin faaliyet alanında? Tam olarak sayıyı bilmiyorum ama 10-11 tane olabilir. İstanbul’da Şişli, Beylikdüzü, Bakırköy ve Kartal pazarları Buğday Derneği’nin denetiminde. Aynı zamanda Kayseri’deki organik pazarın da danışmanlığını yapıyoruz. Diğerleri Buğday Derneği’nin denetim organizasyonunda olmayan pazarlar. Bir üreticinin ekolojik pazarda ürünlerini satabilmesi için hangi koşullara uyması gerekiyor? Öncelikle organik üretim yapan ve organik sertifikası bulunan bir üretici olması gerekiyor. Daha sonra tüm sertifikaları ve belgeleriyle Şişli Belediyesi’ne ya da katılmak istediği hangi organik pazarsa onun bağlı bulunduğu belediyeye başvurmalı. Biz Buğday Derneği olarak yılda bir defa belediyelerle bu başvuruları değerlendirip uygunsa ve yer varsa pazara girişlerini sağlıyoruz. Ama temel koşul organik sertifikalı üretim yapıyor olması.
Savaş Demir – Elta Ada Organik “Sağlıklı yaşamak iSteyen herkeS organik beSlenmeli ” “Üretim yerimiz Gökçeada’da. 3600 dönüm arazi üzerinde 16 bine yakın zeytin ağacımız, bine yakın büyükbaş hayvanımız ve küçükbaş hayvanlarımız var. Butik bir işletmeyiz. Ladolia dediğimiz ve Türkiye’de sadece Gökçeada’da bulunan bir zeytin cinsi var, yağlık bir zeytin ve cevizi anımsatan bir aroması var. Yağlarımız çok kaliteli. Sütümüz pastörize inek ve keçi sütü. Kefirimiz de var. Kefire talep çok fazla. Tam yağlı, yarım yağlı, tava kaymaklı ve süzme yoğurtlarımız mevcut. Keçi sütü ve keçi peyniri, klasik beyaz peynirin dışında, olgunlaştırılmış keçi peyniri, İzmir Bergama tulum peyniri, taze kaşar, dil peyniri, koyun tulum peyniri ve çok talep gören lor peynirimiz, ayrıca kaymak, tereyağı, fermante sucuk, et çeşitlerimiz var. Eti genellikle sipariş üzerine getiriyoruz. Pazar ilk kurulduğu yıldan bu yana geliyoruz. Sağlıklı yaşamak isteyen, sağlıklı bir nesil yetiştirmek isteyen herkes organiğe geçiş yapmalı. Maalesef ülkemizde o kadar zirai ve kimyasal ilaç kullanılıyor ki salgın gibi kötü hastalıklar türüyor. Hepsi yediğimiz sağlıksız gıdaların sonucu.”
Hacer Kurt – Gözlemeci “Pazardaki 1 gün için haftanın 6 günü hazırlık yapıyoruz ”
“Açıldığı günden bu yana Şişli Organik Pazarı’ndayım. Pazarın annesiyim. El açması börek, poğaça, gözleme çeşitleri yapıyoruz. Otlu, patatesli, peynirli, kıymalı, patlıcanlı gözlemelerden dilerseniz malzemeleri karıştırabiliyorsunuz. Gül böreğimiz, el açması tepsi böreklerimiz çok beğeniliyor. Domatesli, ıspanaklı, turşu lahanalı değişik börekler. En çok gözleme satılıyor. Nohutlu mantımız , tarhanamız var. Yeşil mercimekli, zerdecallı poğaçalarımız çok özel. İstanbul’un her dükkanıda bulamayacağınız şeyler var bizde. Sabah 06’da buradayız, insanlar yiyip içmeye başlıyor o saatte. Öğleden sonra 16:00- 17:00 gibi ürünlerimiz tükeniyor ama akşam 19:00’a kadar buradayız. Sadece bu pazara geliyorum, bu da yetiyor bana. Hazırlık aşaması çok uzun sürüyor, yorucu oluyor. Haftanın 6 günü, bir gün için hazırlık yapıyoruz. 3-4 hanım daha çalışıyor yanımda. Kullandığımız tüm malzemeler organik. Öyle olmak zorunda. Malzemeleri de bu pazardan alıyoruz zaten. İşin güzelliği burada”
Hangi sıklıkta ve ne gibi denetimler yapılıyor?
Tarım Bakanlığı’na bağlı çalışan sertifikasyon kuruluşları tarafından yıl içerisinde üç ve daha fazla defa denetime tabii tutuluyorlar. Mevsim geçişlerinde denetimler yapılıyor. Ürünlerden analiz alınıyor. Bunun dışında biz Buğday Derneği olarak kurduğumuz pazarlarda her hafta sabah 05.00’te üreticiden önce geliyor, pazara gelen tüm ürünleri tartıyoruz. Zaten öncesinde tüm ürünlerin sertifikalarının bize ulaşmış olması gerekiyor. Mali belgelerini kontrol ediyoruz. Kalan ürünleri yazıyor ve tüm bu bilgileri üreticilerin sertifikasyon kuruluşuna gönderiyoruz. Bir problem varsa bize geri dönüyorlar. Üreticilerin stok takiplerini yapıyoruz. Kontrol için zaman zaman ziraat mühendislerimizi üreticilerin depolarına ve arazilerine gönderiyoruz. Ara ara pazarda tezgahlardan analiz alıyor, laboratuvarlara göndererek tahlilini yaptırıyoruz. İlçe Tarım Müdürlükleri zaten sürekli gelip denetim yapıyor.
Şişli Ekolojik Pazarı’nda kaç üretici var, ürün yelpazesi nasıl?
Yaklaşık 300 tezgâh, 76 katılımcı var. Ürün yelpazesi çok geniş. Taze sebze ve meyveden yumurtaya, süt ürünlerinden tavuk ürünlerine, etten tekstile, kozmetikten deterjana çok çeşitli ürün var. Unlu mamullerden glutensiz ürünlere her şeyin organiği bulunuyor. Bir tek balığın organiği yok Türkiye’de, bir de birkaç ürünün daha. Onun dışında neredeyse tüm ürünlerin organiği Şişli Organik Pazarı’nda mevcut
“En çok satılan ürünler taze sebze ve meyveler. Çünkü ambalajlı organik ürünleri marketlerde bulmak çok kolay.”
Pazarın müşteri profilinden de biraz bahseder misiniz? Öncelikle çocuklu aileler, bebek bekleyen aileler daha çok tercih ediyor. Ayrıca kaliteli yaşam sürmek isteyen şehir insanının çok tercih ettiği bir mecra. Ya da yaşı kemale ermiş ama çok fazla hastalıkla mücadele etmek istemeyen orta yaşın üstündeki insanlar, ciddi bir hastalık geçirmiş olanlar…
Şişli Ekolojik Pazarı’nın bu kadar popüler olmasını neye bağlıyorsunuz?
Pazarın bu kadar popüler olmasının temel sebeplerinden bir tanesi Türkiye’nin ilk organik pazarı olması. Diğer sebeplerinden biri Buğday Derneği tarafından denetlenen, güvenilir bir pazar olması ve kurulan tüm pazarlar içinde en fazla üreticiyi ağırlayan, en fazla ürün çeşidinin bulunduğu en büyük pazar olması. Bir de konum itibariyle Şişli’nin daha merkezi ve ulaşılabilir oluşu.
Şikâyet, öneri ve talepleri nasıl değerlendiriyorsunuz? En çok hangi konularda size başvuruyorlar?
Bizim denetim organizasyonunu yaptığımız tüm pazarlarda Buğday Derneği tezgâhımız var. Tüketici, üretici ya da danışmaya gelenlerin sorularını cevap lıyoruz. Şikâyet gibi değil de insanlar genelde endişe duyuyorlar. Bu ürünler gerçekten organik mi, biz buna nasıl ikna olacağız, denetim mekanizması nasıl diye. Biz de elimizden geldiği kadar yaptığımız işi anlatıyor, konuyla ilgili çaba sarf ettiğimizi dile getiriyoruz. Bir de “Şu ürünün yüzde 100 organik olmadığını düşünüyorum” diyenler var. Böyle durumlarda da çeşitli kurumsal yerlere yönlendirerek o ürünlerden analiz aldırtabilecekleri konusunda bilgi veriyoruz.
Tüketiciler organik ya da organik olduğu iddia edilen ürünleri alırken nelere dikkat etmeli?
Öncelikle yasaya göre organik ürünlerin, organik olmayan ürünlerle yan yana satılması, depolanması, saklanması yasak. Bu nedenle organik ürün pazarlarından ya da organik ürün reyonlarından ürün almalılar. Yani normal konvansiyonel bir pazarda, konvansiyonel tarımla üretilmiş bir domatesin yanında organik bir domates satılıyorsa bu bir kandırmacadır. Yasal olarak mümkün değildir. Zaten bir ürünün organikliği, ilaçlı bir ürünle yan yana durmasıyla bile bozulabilir. Çünkü bulaşır bu zararlı maddeler. Yani organik pazarlardan ya da marketlerin organik bölümlerinden alışveriş yapmalılar. Ambalajlı ürünlerde ise Tarım Bakanlığı’nın ve sertifikasyon kuruluşunun logosunu paketin üzerinde görmeleri lazım.
Tüketicilerin organik beslenme konusunda yeterince bilinçlendiğini düşünüyor musunuz? Bu konuda neler yapılabilir?
Tüketiciler bundan 10 yıl öncesine kadar çok daha bilinçliler ama halen bilmeyen, inanmayan, güvenemeyen kişiler var. Onların organik pazarları bir ziyaret etmesini isterim. Bazı şeylere pek itimat etmiyorlar, örneğin organik ürünler çok pahalı diyorlar. Gıda zaten değerli bir şeydir, emek verilir. Siz 50 kuruşa aldığınız domatesin domates olduğuna inanmayın lütfen. Çünkü onun üzerinde milyonlarca size zarar veren ilaç ve kimyasallar vardır. Domates yemiyorsunuzdur aslında. Gıda dediğiniz şeyin biraz kıymetli ve değerli olması gerekiyor. Bu nedenle bilinçlenmek, öyle önümüze gelen her şeyi yememek çok önemli. Az yemek, öz yemek ama kaliteli, temiz ve sağlıklı gıda yemek… Bence en önemlisi bu.
Yeni açılacak organik pazarlar var mı? Dernek olarak organik ürünler konusunda yeni projeleriniz, çalışmalarınız olacak mı?
Yeni açılacak organik pazar fikri şu anda yok. Birkaç belediyenin başvurusu var ama pazar standartlarını oluşturabilirlerse tabii ki. Çünkü bir semtte organik pazar kurabilmek için bazı yapısal ihtiyaçlar var. Otoparkının olması, üstünün kapalı olması, yola çok yakın olmaması gibi… Görüştüğümüz birkaç belediye var ama henüz net değil.
Serap Onay – Glutensiz, şekersiz ve vegan yiyecekler satıyor “hazırladığımız tüm ürünlerde organik Sertifikalı malzemeler kullanıyoruz ” “10 yıldır pazardayım. Glutensiz, vegan ve şekersiz ürünler yapıp satıyorum. Oldukça rağbet var bu tarz yiyeceklere. Sağlıklı beslenmek isteyenlerin de tercihi oluyor. Glutensiz yiyeceklerde karabuğday unu, keçiboynuzu unu, badem unu, kurufasulye ve nohut unu gibi tahılgillerin unlarını kullanıyoruz. Şeker yerine hurma gibi kuru meyvelerin özlerinden yararlanıyoruz. Glutensiz cheesecake, tart, kurabiyelerimiz var. Tuzlu olarak ise poğaça çeşitleri, kiş, siyez ununudan simit yapıyoruz. Yine veganlar için simit, kurabiye, cheesecake’lerimiz bulunuyor. Öğleden sonra, saat 14:00-15:00 gibi ürünlerimiz bitiyor. Sadece bu pazara geliyorum, ancak hazırlanabiliyorum zaten. Tüm yiyeceklerde organik sertifikalı malzemeler kullanıyoruz.