Ortaçağ’da aşçılık
Ortaçağ’da çiftliklerde, kalelerde ve zengin burjuvaların evlerinde mutfaklarda aşçılar çalışıyordu hatta bağlı oldukları bir loncaları da vardı. Aşçı olabilmek çok kolay değildi. Paris’te aşçı olabilmek için iki yıl çırak olarak çalışmak ve sonra başka bir ustanın yanında kalfa olmak gerekliydi. Bir aşçının usta unvanına sahip olması için kendi dükkânını açması, başka bir usta için çalışması ya da zengin bir evde çalışmış olması gerekliydi. Aşçılar az bir ücret alırlardı, toplumdaki statüleri yüksek değildi. Eğitimsizliklerinin yanı sıra kokulu ve pasaklı bir iş yaptıkları için aşağı görülürlerdi.
Espagnole (kahverengi sos) nasıl yapılır?
Espagnole, kavrulmuş tereyağı ve un, kahverengi et suyu, püre domates ve mirepoix’ten yapılan temel bir kahverengi sos. Mirepoix ise genellikle tereyağı, sıvı yağ veya diğer yağlarla uzun süre kısık ateşte renklendirilmeden veya kızartılmadan pişirilmiş, doğranmış sebzelerden yapılan bir aroma. Espagnole ve türevi soslar ağır ve kalın olma eğiliminde olduğundan, genellikle sığır eti veya ördek gibi koyu renkli etlerle servis ediliyor.
Osmanlı döneminde av etleri
Av etleri Osmanlı döneminde çok fazla rağbet görmese de saray çevresinde tüketiliyordu. Padişahlar 2. Murat ve Fatih Sultan Mehmet’in haftalar süren av gezileri yaptıkları biliniyor. Bu geziler süresinde av eti tüketimine ait bir bilgiye ulaşılmasa da Fatih Sultan Mehmet’in oğullarının sünnet düğününde kaz ve ördek çevirme ikram ettikleri biliniyor. Müslüman halkın ise av etine bakışının biraz daha farklı olduğuna bazı kaynaklarda değiniliyor. Av eti tüketimi konusunda lezzetli bulunup bulunmamalarının yanı sıra halk, avlanan hayvanların İslami şartlarda usulüne uygun öldürülüp öldürülmediği ile ilgileniliyordu.
İskorpit balığındaki ölümcül tehlike
Denizlerin en çirkin, en dikenli ve aynı zamanda en lezzetli balıklarından iskorpitin zehirli dikenleri insan vücudu ile temasında etkili oluyor ve hemen etki göstererek temasta bulunan bölgede kızarıklık ve şişlik meydana gelebiliyor. Zehrin etkisinin ortalama iki-üç gün sürdüğü ve tedavide en iyi yöntemin amonyak olduğu biliniyor. Bu nedenle daha çok restoranlarda tüketilen iskorpit balığının evde pişirilecekse balıkçılara temizletilmesi öneriliyor.
Frankfurter sosisin doğuşu
1852’de Frankfurt’taki kasaplar derneği, ‘frankfurter’ adını verdikleri baharatlı, füme sosisi tanıttı. İnce bir gövde şeklinde paketlenmiş olan bu sosisler isimlerini doğdukları şehirden alıyor. Frankfurter aynı zamanda ‘dachshund sausage’ adıyla da biliniyordu ve bu sosisler Amerika’ya da ‘dachshund sausage’ ismiyle ulaştı. Sosisi ilk olarak kimin keşfettiğiyle ilgili ilk şüphe de tam olarak burada doğdu. Frankfurter’lEr tam anlamıyla ‘hot dog’ formunda değildi.