Ayrılığın içinizde yarattığı boşluğu yiyeceklerle doldurmaya çalışmayın. ‘Duygusal yeme’ ayrılık acınızı dindirmez! Peki geçmişi geride bırakıp yolunuza devam etmek için ne yapabilirsiniz? Daha iyi hissetmek ve kırık kalbinizi onarmak için bu tavsiyelere kulak verin…
Duygusal bir ilişkinin sonlanması, hayatımızdaki en acı verici süreçlerden biridir. Ayrılık acısını dindirmek çoğu zaman çok zordur. Herkes ayrılık acısıyla farklı şekillerde başa çıkmaya çalışır. Kimileri hemen yeni denizlere yelken açmaya girişirken, kimileri depresyonun karanlık sularına bırakır kendini. Bazıları hobiler ya da sosyal aktivitelerle kafa dağıtmayı tercih ederken, bazıları kendini işe verip durmadan çalışır. Kimileri yemeden içmeden kesilirken, kimileri de kendini yemeye verir.
Ayrılığın neden olduğu acı, hayal kırıklığı, kaygı, ümitsizlik gibi olumsuz duygu yükünün altında ezilen kişilerde ‘duygusal yeme’ sık görülür. Yeme alışkanlıklarında değişiklik tipik bir stres tepkisidir. Beynin duygulardan ve duygusal acıdan sorumlu alanları, aynı zamanda yemek ihtiyacımızı da düzenler. Yiyecekleri ara sıra ödül, kutlama veya iyi hissetmek için kullanmak kötü bir şey değildir. Ancak yemek yemek birincil duygusal başa çıkma mekanizmanız olduğunda, yani ne zaman stresli, üzgün, kızgın, yalnız, bitkin veya sıkılmış olsanız ilk yaptığınız şey buzdolabını açmak olduğunda, yaşadığınız sıkıntının çözümüne hiçbir katkısı olmayan sağlıksız bir döngüde sıkışıp kalırsınız. Ayrılık acısı yaşayan çoğu kişi, hissettiği acıdan uzaklaşmak, kendi kendini yatıştırmak ve anlık bir rahatlama hissetmek için yemek ister. Sadece kısa bir süre için bile olsa ayrılık acısının yoğun olumsuz duygularından kaçıp kurtulmak için aşırı yemekle meşgul olur. Ayrılığın içinde yarattığı boşluğu yiyeceklerle doldurmaya çalışır. Ne yazık ki, duygusal yeme ayrılık acısını dindirmez. Yemek yemek o anda iyi hissettirebilir; ancak yemeyi tetikleyen duygular halen oradadır. Üstüne üstlük aşırı yemekten dolayı duyulan suçluluk daha kötü hissetmeye neden olur.
AYRILIK ACISIYLA BAŞ ETMEK İÇİN ETKİLİ TAVSİYELER…
Ayrılık, insanı en derininden sarsar. Eğer ayrılık kararı karşı taraftan geldiyse, kayıp bir aşkın yasını tutmanın yanı sıra reddedilmenin acısıyla boğuşursunuz. Ayrılmayı seçen siz olduğunuzda da üzüntü, pişmanlık ve suçluluk duygularının seline kapılabilirsiniz. Ortak bir kararla en dostane şekilde ayrılmış olsanız bile, ayrılık bir sondur ve bütün sonlar hüzünlüdür. Nasıl ayrılmış olursanız olun, geçmişi geride bırakıp yolunuza devam etmek, daha iyi hissetmek ve kırık kalbinizi onarmak için aşağıdaki tavsiyeleri kullanabilirsiniz.
1. Eski partnerinizle teması kesin
Ayrılığın üstesinden gelmenin ilk adımı, eski partnerinizle tüm teması kesmektir. İlk başta temassız kalmak zor olabilir ama onsuz yeni bir hayata başlamanın tek yolu budur.
2. Hatırlatıcıları ortadan kaldırın
Eski partnerinizi hatırlatan her şeyi, verdiği hediyeler, birlikte aldığınız eşyalar, resimler vb. onları tekrar görmeye hazır olana kadar göz önünden kaldırın. Telefon numarası da dahil olmak üzere, sosyal medyadaki tüm iletişim kanallarından onun hesaplarını silin.
3. Tekrar birlikte olma hayali kurmayın
Eski partnerinizle tekrar bir araya geleceğinize dair çok güçlü bir kanıt olmadıkça, bu olasılığı hiç aklınıza getirmeyin. İlişkinin yeniden dirileceği umuduna tutunmaya devam ederseniz, ilişkiyi bitirmek imkânsızdır. Sizi arayacak diye telefonun başında beklemek, sürekli mesajları kontrol etmek, ondan haber almaya çalışmak ya da tekrar bir araya gelmek için aracı kişiler kullanmak gibi seçenekler, ayrılık acınızın süresini uzatmaktan öteye geçmeyecektir. Hayat, ayrıldıktan sonra birinin size geri dönmesini beklemek için çok kısa.
4. Duygularınızla savaşmayın
Ayrılığa genellikle üzüntü, öfke, kafa karışıklığı, kızgınlık, kıskançlık, korku ve pişmanlık gibi çok çeşitli, güçlü ve olumsuz duygular eşlik eder. Bu duyguları görmezden gelmeye veya bastırmaya çalışırsanız, muhtemelen sadece normal yas sürecini uzatırsınız ve bazen tamamen buna takılıp kalırsınız. Olumsuz duygularla sağlıklı başa çıkmak, hem bu duyguları tanımayı hem de deneyimlemeyi gerektirir. Ne kadar zor olsa da kaybın acısından kaçamazsınız ama bu duyguları yaşayarak zamanla azalacağını ve yas sürecini hızlandıracağınızı fark edersiniz. İyileşme, hissettiğiniz tüm duyguları kabul etmek ve ayrılığın yasını tutmak için kendinize izin vermekle mümkündür. Zaman ayrılığın yaralarını iyileştirecektir ama iyileşirken sabırlı ve kendinize karşı anlayışlı olmalısınız.
5. Kendinizi suçlamayın
Ayrılıktan sonra kendinizi suçlamanız doğaldır. Ayrılığın acısının çoğu, bunu kendi hatanız olarak görmekten ve ilişki sırasında yaptığınız seçimlerden pişmanlık duymaktan gelir. Kendini suçlama süreci, siz izin verirseniz sonsuza kadar devam edebilir. Ayrılığı, kimsenin hatası olarak görmemek, ilişkide çatışan ihtiyaçlar ve uyumsuzlukların bir sonucu olarak görmek çok daha faydalıdır.
6. Sevdiklerinizle vakit geçirin
Ayrılıktan sonra odanızda bir köşeye çekilip yalnız başına acı çekmek kolay gelse de bunu yapmak ayrılık acısına verilecek sağlıklı bir yanıt değildir. Aileniz ve arkadaşlarınızla olabildiğince çok vakit geçirin. Sizi seven ve destekleyen insanlarla birlikte olmanın gücünü asla küçümsemeyin. Bu, sadece iyileşmek için harika bir yol olmakla kalmaz, aynı zamanda aklınızı eski partnerinizden uzak tutmanıza da yardımcı olur.
7. Kendinize özen gösterin
Zor bir ayrılıktan sonra kendinize verebileceğiniz en iyi hediye, sağlığınızı bir öncelik haline getirmektir. Ayrıldıktan sonra sürekli yemek yemek ya da yemeyi tamamen bırakmak yaygın bir durumdur. Ancak her iki seçenek de enerji seviyenizin düşmesine neden olur ve bu da kendinizi daha kötü hissetmenize yol açar. Besleyici yemekler yemek ve düzenli egzersiz yapmak hem fiziksel hem de zihinsel olarak yenilenmiş ve güçlü hissetmenize yardımcı olacaktır.
8. Kendinizi şımartın
Kendinizi daha iyi hissettirecek şeyleri daha sık yapın. Nelerden hoşlandığınıza bağlı olarak kendinizi şımartmak için birçok şey yapabilirsiniz: Özel bir restorana gitmek, bir arkadaşla sinemaya gitmek, sıcak bir banyo yapmak, masaj yaptırmak, kısa bir seyahate çıkmak, yeni bir şey satın almak, hafta sonu izin almak, yoga dersi almak veya en sevdiğiniz kitabı okumak vb.
9. Geçmişe değil, geleceğe bakın
Sürekli eski günleri düşünerek geçmişe takılıp kalmayın. Hayatınızı yaşamaya devam edin ve dikkatinizi yaşadığınız ana ve geleceğe odaklayın. Geleceğinizi ne kadar erken hayal etmeye başlarsanız, o kadar erken ilerlemeye başlarsınız. Geleceğiniz için ne istediğinizi keşfetmek için zaman ayırın ve başarmak istediğiniz şeyler için hedefler belirleyin. Somut hedeflere sahip olmak, yeni geleceğiniz için gerçekten heyecanlanmanıza yardımcı olacaktır.
10. Profesyonel destek alın
Her şeye rağmen ne yaparsanız yapın ayrılığın acısından kurtulamayacağınızı düşünüyorsanız mutlaka bir uzmandan destek alın.
Dr. Cem Keçe