30 soruda organik ürünler

by Basak Oksak

Gün geçtikçe daha da popüler olan organik kavramı neredeyse her yerde karşımıza çıkıyor. Farklı bilgi ve açıklamalar çoğu zaman kafamızı karıştırıyor. İşte organik ürünler hakkında en çok merak edilenler…

1- Organik ürün nedir? Topraktan tohuma, tohumdan hasada, hasattan soframıza gelinceye kadar tüm aşamalarında çevreye ve insana zarar veren kimyasalların (gübreler, bitki koruma ürünleri vb.) kullanılmadığı ve bahsi geçen bu aşamaların kontrol ve sertifikasyon kuruluşlarınca denetlendiği sistemin sonucunda elde edilen ürünler ‘organik ürün’ olarak adlandırılıyor

2- Organik tarım nedir? Ekim yapılan araziden soframıza gelinceye kadar üretimi yapılan ürünlerin üretim ve bakım aşamalarında hiçbir kimyasalın (gübreler, bitki koruma ürünleri vb.) kullanılmadığı ve bakanlık tarafından yetki verilen kontrol sertifikasyon kuruluşları tarafından bağımsız bir denetim yapılarak sertifikalandırılan üretim şekline ‘organik tarım’ adı veriliyor. Organik tarımda esas, doğaya ve insana zarar veren kimyasalların kullanımının yasak olması. Organik tarım, ‘Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik’ kurallarına göre yapılıyor. Güvene dayalı bir üretim şekli olan organik tarıma başlamada en önemli aşama, bu işin ne için yapılacağına karar vermek. Bakanlık tarafından yetki verilen kontrol ve sertifikasyon kuruluşları yılda en az bir kez denetim yapmakla yükümlü. Üretimin geri kalan süreci ise çiftçinin vicdanına kalmış durumda. Ancak kontrolörler, riskli gördükleri arazilere habersiz denetim yapma hakkına sahipler. Organik tarımsal üretimin bazı ilkeleri var. Su kaynaklarını korumak, atalık tohuma sahip çıkmak, doğa dostu yöntemler uygulamak, biyoçeşitliliğin korunmasını ve artmasını desteklemek, ekosisteme ve canlılara saygı göstermek bu ilkelerden en önemlileri. Organik tarım, ekolojik sistemin, zararlılar ve hastalıklarla kendine özgü yöntemlerle mücadele etmesi esasına dayanıyor. Bu mücadele sırasında sentetik pestisitlerin, kimyasal gübrelerin, büyüme hormonlarının, antibiyotiklerin ve modifiye edilmiş genlerin kullanımı tamamen yasak. Bunun dışında kullanılan ve ürünün sağlıklı olduğuna yönelik çağrışım yapan ‘doğal’, ‘natürel’, ‘yüzde 100’, ‘hormonsuz’, ‘arılı’, ‘hakiki’, ‘saf’, ‘köy ürünü’ gibi ifadelerin organik ürün olduğuna dair hiçbir yasal dayanağı ve herhangi bir garantisi bulunmuyor.

3- Organik tarımda ne tür gübreler kullanılıyor? Organik tarımda kimyasal gübre kullanımı yasak. İlaçlı üretim yapılan, GDO’lu yemler ile beslenen, antibiyotiklerin kullanıldığı çiftliklerdeki hayvanların gübreleri beslenmelerinden kaynaklı zararlı maddeler içereceği için organik tarımda bu çiftliklerden gelen ahır/ağıl/ kümes gübrelerinin kullanımına izin verilmiyor. İnsanlar için geçerli olan, “Ne yersek oyuz” ifadesi hayvanlar ve onların yedikleri için de geçerli.

4- Organik tarımda sürdürülebilirlik nasıl sağlanıyor? Organik üretimin sürdürülebilir olmasının en temel şartı araziye her sene münavebe (rotasyon) uygulanması. Yani her sene aynı yere farklı bitkilerin ekilmesi gerekiyor. Her sene aynı yere aynı bitkiler ekilirse yabancı ot, zararlı ve bitkisel hastalıklar ile mücadele edilmesi zorlaşıyor. Verim kaybına neden olan bu zararlılar ile mücadelede kimyasallar kullanılmayacağı için hasatta beklenen sonuçlar alınamıyor. Üretim miktarı ve rekolte azalıyor.

5- Besin değerleri açısından organik ürünlerle konvansiyonel ürünler arasında ne gibi farklar var? Arada farkların olduğu yapılan bilimsel çalışmalar ile ortaya konulmuş durumda. Ancak bu farkı belirleyen tek parametre, üretimde kimyasal kullanılıp kullanılmaması değil. Organik ürünlerin ekildiği arazilerin daha izole bölgelerde olması, toprak besin maddeleri olarak daha besleyici olması, daha az toprak işleme yapılması, sulama için daha çok damla sulamanın kullanılması, tohum olarak ilaçsız tohum kullanılması gibi yetiştiricilik yöntemlerinden kaynaklı organik ürünlerin aroması, tadı, kokusu ve rengindeki ayrımlar kolayca fark ediliyor.

6- Türkiye’de tarım alanlarının ne kadarında organik ürün yapılıyor ve hangi organik ürünler yetiştiriliyor? Dünyada 1.9 milyon sertifikalı üretim yapan üretici, 164 farklı ülkede 68.5 milyon hektar alanda üretim yapıyor. Organik üretim alanı tüm ekim alanları içinde yüzde 0.9. Türkiye’deki tarım alanları içindeki organik üretim alanı ise sadece yüzde 2. Bugün kirazdan domatese, avokadodan pırasaya kadar pek çok ürün organik olarak yetiştiriliyor ve bu sayı her geçen gün artıyor.

7- Organik ürün ile doğal, hormonsuz ürünler arasında ne gibi farklar var? Organik ürünler belirli bir standarda göre üretilen, denetlenen ve sertifikalandırılan ürünler. Üretiminde kimyasal girdilerin, hormonların kullanımı izinli değil. Organik ürünlere yapılan pestisit kalıntı analizleri sonucunun “Kalıntı tespit edilmemiştir” olması gerekiyor. Ancak organik ürün demek sadece hormonsuz, ilaçsız ürün demek değil, çok daha fazlası. Bir ürünün hormonsuz olması sadece analiz sonucuna dayalı bir işlem. Ürün hormonsuz olabilir ancak bu sonuç ürünün tohumunun da ilaçsız olduğunu, yeraltı ve yer üstü kaynaklarının korunarak üretim yapıldığını, üretimin sürdürülebilir ve izlenebilir olduğunu, çevreye dost bir üretim yapıldığını, kimyasal gübre kullanılmadığını, bağımsız bir göz tarafından denetlendiğini garanti edemez.

SU KAYNAKLARINI KORUMAK, ATALIK TOHUMA SAHİP ÇIKMAK, DOĞA DOSTU YÖNTEMLER UYGULAMAK, BİYOÇEŞİTLİLİĞİN KORUNMASINI VE ARTMASINI DESTEKLEMEK, EKOSİSTEME VE CANLILARA SAYGI GÖSTERMEK ORGANİK TARIMIN İLKELERİNDEN BAZILARI.

8- İyi tarım nedir ve organik tarımla arasında ne gibi farklar var? İyi tarım uygulamalarında kontrollü olarak kimyasal ilaç ve gübre kullanımına izin veriliyor. Hasat öncesinde ürünlere analiz yapılıyor. Analiz sonuçları Türk Gıda Kodeksi Pestisitlerin Maksimum Kalıntı Limitleri Yönetmeliği ekindeki değerlerde ise ürünün iyi tarım uygulamalı ürün olarak satışına izin veriliyor. Bunun dışındaki yol yöntemler özellikle izlenebilirlik, sürdürülebilirlik, yaban hayatı koruma, ekolojiyi koruma, gıda güvenliği gibi kontrol kriterleri organik tarım ile benzerlik gösteriyor. Ancak iyi tarım uygulamalı ürünler organik ürünler gibi aynı koşullarda pazarlanmıyor. İki üretim biçimi arasındaki en temel fark ise kimyasal girdilerin kullanımı.

9- Organik ürün yetiştirmek için nasıl bir yol izlemek gerekiyor? Organik ürün yetiştirmeye başlamadan önce Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik detaylı olarak incelenmeli. Yönetmeliğin gereklerini karşılayacak bir arazi seçimi en önemli kriter. Arazinin seçilmesinin ardından hangi bitkinin üretileceğine karar verilip, üretim deseni, sulama yöntemi, üretim planlaması yapılmalı ve bakanlık tarafından yetki verilen kontrol ve sertifikasyon firmalarından birine başvuru yapılıp teklif alınmalı. Teklifin alınmasının ardından planlanan organik tarım denetimi ile süreç başlıyor. Kontrol ve sertifikasyon firmalarına www. tarim.gov.tr adresinden ulaşılabilir.

10- Organik tarımda nasıl bir kontrol ve denetim sağlanıyor? Organik tarımda kontrol ve sertifikasyon bakanlık tarafından yetki verilen kuruluşlar tarafından yapılıyor. Kontrol ve sertifikasyon firmaları Türk Akreditasyon Kurumu’ndan TS EN ISO/IEC 17065:2012 Ürün Belgelendirme standardına göre akredite olduktan sonra bakanlığa organik tarım denetimlerini yapabilmek adına yetki için başvuruda bulunurlar. Yetki alan kontrol ve sertifikasyon firmaları her yıl yılda en az bir kez kendilerine başvuran organik tarım yapan müteşebbisleri ilgili kanun ve yönetmelikler kapsamında denetleyerek sertifikalandırma yaparlar. Organik tarım denetimlerinde esas; riskin kontrolü ve üretimin ilgili kapsama göre sürekliliği. Kontrol sertifikasyon firmaları tüm firmalarını en az bir kez kontrol ettikten sonra kontrol ziyaretlerinin en az yüzde 10’unu da habersiz olarak yapmak zorunda

11- Organik pazarları kimler, nasıl yönetiyor? Denetim nasıl sağlanıyor? Organik ürünler, sadece organik pazarlarda satılabilir. Semt pazarlarında organik ürünlerin satışı yasak. Yerel belediyeler ve sivil toplum kuruluşları işbirliği ile açılan pazarlarda organik ürünlerin satışına izin verilir. Çoğunluğu İstanbul’da olan, Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği ve yerel belediyeler ile projelendirilip kurulan pazarlarda denetim ve kontrol için belirli standartlar uygulanır. % 100 ekolojik pazarlarda dernek ve belediye yetkilileri tüm gün ilgili standarda göre denetim yaparlar. Denetimlerde çoğunlukla ziraat mühendislerinin görev yaptığı pazarların en eskisi Şişli % 100 Ekolojik Pazarı, 12’nci yılında.

12- Organik ürün satan dükkânlar, internet siteleri, marketler nasıl denetleniyor? Organik ürün satan dükkânlar, konvansiyonel ürün satan dükkânlar gibi bakanlık tarafından belirli dönemlerde denetleniyor. Zincir marketlerdeki organik ürünler ise market yetkililerinin standartlarına göre denetleniyor. Ancak organik pazarlar dışında organik ürün satan yerler tek bir standarda göre denetlenmiyor. Denetimler asgari düzeyde konvansiyonel ürünlere yapılan denetimlerden oluşuyor.

13- Ürünlere organik sertifikası verilmeden önce analiz ediliyor mu, nasıl? Sonrasında bu analizler hangi sıklıkla yapılıyor? Kontrol ve sertifikasyon firmaları üreticilerin, ürünlerin ve arazinin riskine göre bir risk değerlendirmesi yapmalı ve bu risk değerlendirmesini, yapacağı analizlerle kontrol etmeli. Bu sebeple yetkilendirilmiş kuruluşlar müteşebbislerinden istedikleri zaman numune alarak ürünleri analiz yaptırma hakkına sahip. Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik kapsamında kontrol ve sertifikasyon firmaları müteşebbislerinin yüzde 5’ine analiz yapmak zorunda.

14- Bir üründe kalıntı çıkmaması o ürünün organik olduğunu mu gösteriyor? Bir üründe kalıntı çıkmaması o ürünün organik olduğunu göstermez. İlaç kullanılmadığını, kullanıldıysa da temizlendiğini gösterir. Organik tarım, her şeyin kayıt altına alındığı, işin içinde izlenebilirlik, sürdürülebilirlik, ekolojik felsefeye hâkimiyet gibi çok daha derin anlamlar barındıran bir tarımsal yönetim biçimi.

15- Organik tarımda hangi tohumlar kullanılabilir? Organik tarımda organik sertifikalı tohum kullanılmasına izin veriliyor. Ancak bazı tohumların organik sertifikalı olanları bulunmuyor. Böyle durumlarda ilaçsız ve GDO’suz olduğu beyan edilen tohumların kullanımına izin veriliyor.

16- GDO’lu tohum nedir? Türkiye’de kullanılıyor mu, hangi ölçüde? Tohumun yapısına dışarından gen aktarımı ile istenilen özelliklerin verildiği, türler arası gen aktarımının yapıldığı ve sonuçta genetik yapısı değiştirilen tohuma GDO’lu tohum deniyor. Türkiye’de bitkisel üretim için GDO’lu tohum ekimi yasak. Sadece hayvan yemi olarak bu ürünlerin ithalatına izin veriliyor. Bilinen izinli GDO’lu ekim alanı bulunmuyor. Ancak kaçak ekimi yapılan GDO’lu ürünler hakkında tüketicilerin bilgisi yok. Organik tarımda ise GDO’lu tohum veya GDO kullanılarak üretilen preparat kullanımı yasak. Ancak kaçak ekim yapılan GDO’lar var ise de tüketicilerin bu durumdan haberi olmuyor.

17- Yerel/yerli tohum nedir? Bir bölgede yetişen ve o bölgenin koşullarında adaptasyonunu en iyi şekilde tamamlamış ve yıllardan beri ekilen tohumlara yerel/yerli tohum deniyor. Örnek olarak atalık yerel bir tohum olan siyez buğdayını verebiliriz. Kastamonu bölgesinde yoğun olarak üretimi yapılıyor.

18- Hibrit tohum nedir? Organik üretimde kullanılıyor mu? İstenilen özellikteki anne ile istenilen özellikteki babanın laboratuar ortamında çaprazlanması ile elde edilen yeni çeşit tohuma hibrit deniyor. Hibritleme veya melezleme doğa içinde kendiliğinden olabildiği gibi laboratuar ortamında da yapılabiliyor. Hibrit tohumdan elde edilen üründen tohum alıp sonraki sene tekrar ekmek istediğinizde tohum kazandığı özelliklerini kaybederek ya annesine ya da babasına geri dönüyor. Çünkü hibrit çalışılan tohumlar saf hatlar değil. Organik üretimde hibrit tohum kullanımı yasak değildir ancak tercih edilmez.

19- Organik tarımda zirai mücadele nasıl yapılıyor? Tüm tarımsal üretimde zirai mücadele için izlenecek belli başlı yollar var. Kimyasal mücadele, en son tercih edilmesi gereken mücadele iken ülkemizde konvansiyonel üretimde ilk ve çoğu zaman tek mücadele yöntemi olarak uygulanıyor. Sırası ile kültürel, fiziksel, mekanik, biyolojik ve biyoteknik mücadele yöntemleri uygulanmalı ve bu yöntemlerden bir sonuç alınamaz ise son olarak kimyasal mücadeleye başvurulmalı. Organik tarımda zirai mücadelede esas, kimyasal mücadele öncesi yapılan uygulamalar ile hastalık, zararlı ve yabancı otların ürüne zarar verip verim kaybına neden olmasının engellenmesi. Bu yöntemlerin yetmediği noktada kimyasal mücadele organik sertifikalı bitki koruma ürünleri ve ev yapımı zirai ilaçlar ile yürütülüyor. Bilge köylü yöntemleri olarak yıllardır kullanılan ev yapımı ilaçlarda ısırgan otu suyu, tütün suyu, arap sabunu, acı biberli sarımsak suyu gibi yöntemler uygulanıyor. Ancak bu uygulamaların etkisi kısa oluyor. Hedef, bitkileri sağlıklı yetiştirip hasta olmamalarını sağlamak.

20- Organik tarımda sera üretimine izin veriliyor mu? Konvansiyonel seracılık ile organik seracılık arasında ne gibi farklar var? Organik tarımda sadece topraksız tarıma izin verilmez. Bunun dışında yönetmelik koşulları karşılandığı takdirde organik seracılık yapılabilir. Organik seracılıkta tercihen cam seraların kullanılması istenir. Sera içindeki bitki yetiştiriciliğinde uygulanması gereken kurallar açık alanda yapılan organik üretim kuralları ile aynıdır. Organik seracılık yapılan alanın yanındaki sera asla konvansiyonel sera olamaz, önünden otoyol geçemez, fabrika atıklarının yeraltı sularına karıştığı bir yer olamaz, kimyasal ilaçlar ve kimyasal gübreler kullanılamaz. Organik seracılıkta organik üretimde olduğu gibi her uygulama kayıt altına alınmalı ve üretim izlenebilir olmalıdır. Konvansiyonel seracılıkta ise konvansiyonel üretimde izin verilen kimyasalların kullanımı aynen devam eder. Tek fark, bu işin örtü altında yapılıyor olmasıdır.

21- Organik hayvancılıkta ne tür kurallara dikkat ediliyor, konvansiyonel hayvancılıkla arasındaki temel farklılıklar neler? Organik hayvancılıkta hayvanların GDO’lu ve ilaçlı yemlerle beslenmesi yasak. Koruyucu değil, tedavi edici sağlık uygulamaları yapılır. Antibiyotik kullanımının ardından 48 saat hayvanın etinden ve sütünden yararlanılmaz. Hayvanların açık alanda meralarda beslenmesi ve dolaşması gerekir. Hayvanlar sıkışık bir kapalı ortamda tutulmaz. Hayvan başına düşen metrekareler hesaplanarak ahırlar oluşturulur. Boynuz kesme, kuyruk kesme gibi uygulamalar yapılmaz. Hayvanlar strese sokulmaz. Hayvanlar, nakilleri sırasında 8 saatte bir dinlendirilir. Organik hayvancılıkta amaç fazla ürün almak için hayvanları strese sokmak veya takviye ediciler ile üretim miktarını artırmak değil, stressiz bir ortamda kaliteli ürün sağlamaktır. Mutlu ve huzurlu hayvanların ürünleri de o denli lezzetli ve sağlıklı olur. Bu uygulamaların neredeyse hiçbiri konvansiyonel hayvancılıkta uygulanmaz. Konvansiyonel hayvancılıkta esas; kalite değil verimdir. Verimi artıran her türlü uygulama tercih edilir.

22- Organik arıcılığın kuralları neler? Organik bal üretiminde nelere dikkat edilmesi gerekiyor? Organik arıcılıkta boyalı kovan kullanılmaz. Kraliçe arının kanatları kesilmez. Arıların temiz su kaynaklarına rahatça ulaşması sağlanır. Organik üretim yapılan kovanlar ile konvansiyonel üretim yapılan boyalı kovanlar aynı yerde durmaz. İlkbahar beslenmesinde organik olmayan şeker, glikoz şurubu veya mısır şurubu gibi ürünlerin kullanımına izin verilmez. Arıların zararlısı olan varroa akarı ile mücadelede kimyasal ilaç kullanılmaz. Arıların nektar topladıkları çiçeklerin kimyasal ilaçlar ile ilaçlanmıyor olması gerekir. Organik arıcılıkta bitki biyoçeşitliliğinin fazla, insan yerleşiminin az olduğu yerler tercih edilir.

23- Organik ürünlerin işlenmesinde organik olmayanlara göre ne gibi farklar var? Organik olarak üretilip belgelendirilen ürünlerin paketlenmesi, depolanması ve nakliyesi aşamalarında ürünün organikliğini kaybedecek uygulamalardan uzak durulmalı. Ürünler kimyasal ilaçlama yapılmış depolara konulmamalı, paketlemede raf ömrü uzatıcı zararlı gazlar ve ışınlar ile temas etmemeli, organik ürünler ile konvansiyonel ürünler ayrı yerlerde depolanmalı ve taşınmalı.

24- Organik ürünlerin, paketlenmesi/ambalajlanması, depolanması, nakliyesi aşamalarında nelere dikkat edilmesi gerekiyor? En önemli husus bu aşamalarda konvansiyonel ürünlerle karışmasının önlenmesi. Örnekse organik elma ile konvansiyonel elma asla aynı ortamda depolanmamalı ve aynı araçla sevk edilmemeli. Taze sebze meyve için organik ürün ile konvansiyonel ürünün karışması ciddi bir problem oluşturur. Bunun için üreticilerin ayrım tedbirleri oluşturması gerekiyor. Aksi halde karışma ya da bulaşmanın olması durumunda sertifika iptali gerçekleştirilir. Asgari düzeyde gıda güvenliği ve hijyeni için uygulanması gereken süreçler organik ürünler için de geçerli

25- Organik ürünlerin etiketlerini okurken özellikle nelere dikkat etmeliyiz? Organik bir ürünün etiketinde bulunması gereken bazı ifadeler var. Tüketiciler organik diye bir ürün satın alırken bu ifadeleri ürünün etiketinde mutlaka görmeli. Asgari olarak organik bir üründe bulunması gerekenler: • Ürünün kime ait olduğu ve Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik kurallarına uygun olarak üretildiği belirtilmeli. • Organik ürün logosu kullanılmalı. • Yetkilendirilmiş kuruluşun adı, logosu, kod numarası, müteşebbis sertifika numarası bulunmalı. Yönetmelik hükümlerine göre üretilmeyen ürün etiketinde, yönetmeliğe uygun üretildiği, hazırlandığı,işlendiği, ambalajlandığı, depolandığı ima ve beyan edilemez. Bir ürün organik olmadığı halde organik olarak etiketlenip satılırsa ve bu durum tespit edilirse bu uygulamayı yapan firmaya ceza kesilir.

26- Organik ürünler, konvansiyonel ürünlere göre daha mı pahalı, neden? Organik ürünler Türkiye’nin çeşitli yerlerinde üretilip büyük bir bölümü İstanbul’a satışa gelen ürünler. Organik ürünlerin ana pazarı İstanbul. Hal mantığı ile toplu olarak diğer ürünlerle birlikte taşınmazlar. Bu nedenle bu ürünlerin pahalı olmasındaki ilk neden, her üreticinin ürettiği ürünü İstanbul’a gönderimindeki benzin maliyetleri. Ayrıca yıllık kontrol ve sertifikasyon firmasına ödenen ücretler, analiz ücretleri, sertifikalı bitki koruma ürünlerine, organik tohumlara, organik gübrelere ödenen ücretler ile verim kayıplarından kaynaklı zararlar ürünün üzerine eklenen maliyetler olarak geri döner. Bu girdileri üst üste eklediğimiz zaman da fiyatlar konvansiyonel ürünlere göre daha pahalı kalır.

27- Bir ürünün organik olduğunu nasıl anlayabiliriz? Bir ürünün organik olduğunu koklayarak, keserek, tadına bakarak, ezerek ya da sadece analize gönderip “Kalıntı tespit edilmemiştir” sonucunu görerek anlayamayız. Ürünün organik olduğunun garantisi sertifikası ve sertifika ekinde belirtilen üretim alanı, miktarı ve bitki çeşitliliği… Bu sebeple dökme ürünler (taze meyve sebze) için mutlaka organik ürün sertifikası sorgulanmalı. Paketli ürünler içinse ürünün üzerindeki organik tarım logosu, sertifika numarası, yetkilendirilmiş kuruluşun numarası, tüketiciler için yol gösterici işaretler.

28- Organik sebze ve meyvelerdeki ilaç kalıntılarını gidermek için ne yapmak gerekir? İlaç kalıntısı tespit edilen meyve ve sebzenin organikliğinden bahsetmemiz artık mümkün olmaz. Bu ürünlerin içindeki kalıntıyı gidermek için yapılacak herhangi bir işlem bulunmuyor. Sistemik olarak (bitki kökleri vasıtası ile topraktan alınarak iletim demetleri ile bitkinin her bir noktasına yayılan) ürünün içine alınan kalıntı yıkamakla, kabuğunu soymakla veya sirke gibi başka bir sıvıda bekletmek gibi yöntemlerle yok olmaz. Kalıntı tespit edilen ürün konvansiyonel ürün olarak değerlendirilir. Kalıntı miktarının durumunu kontrol etmek için Türk Gıda Kodeksi Pestisitlerin Maksimum Kalıntı Limitleri Yönetmeliği’nin ekler bölümüne göre limit kontrolü yapılmalı. Çıkan limit yönetmelikte belirtilen limitlerin üzerinde ise ürün tüketilmemeli ve imha edilmeli.

29- Bir ürünün etiketinde organik ibaresi olduğu halde organik ürün olduğundan şüphe ediyorsak ne yapabiliriz? Ürünle ilgili böyle bir şüphemiz varsa ilk olarak üreticiye ulaşıp belgelerini sunmasını isteyebiliriz. Yapılan belge kontrolü bizi tatmin etmiyor ise belgelendirmeyi yapan kontrol firmasını arayabiliriz. Ancak kontrol firmaları gizlilik ilkeleri gereği bilgileri üçüncü taraflar ile paylaşmak istemeyecektir. Yine de şüphemiz devam ediyorsa ALO 174 Gıda Hattı’na şikâyette bulunup şikâyetimizi takip edebiliriz.

30- Normalden aşırı büyük meyve ve sebzeler hormonlu mudur? Organik tarımda bitki büyütme hormonlarının kullanımına izin verilmez. Organik olduğu halde normalden büyük görünen meyve ve sebzeler tohumluk için bırakılmış veya unutulmuş ürünler olabilir.

Yazı:
Neslihan Şimşek
(Ziraat Yüksek
Mühendisi)

Bunlar da hoşunuza gidebilir

Leave a Comment

Secured By miniOrange