LABORATUARDA YETİŞTİRİLEN DENİZ ÜRÜNLERİ GELECEĞİN BESİN KAYNAKLARI MI OLACAK?

by efe

Dünyanın deniz ürünleri sevgisi aşikâr; özgür tuzlu su balıklarından, binbir zahmetle üretilen çiftlik balıklarına, söz konusu deniz ürünleri olduğunda akan sular duruyor. Ve mesele yalnızca aklımızı başımızdan alan o dokular ve aromalar değil; yapılarında bol bulunan proteinler ve vitaminler, deniz ürünlerini sağlıklı diyetlerin olmazsa olmazı haline getiriyor. Ancak her yıl gittikçe artan global talep, çevresel kaynakları ve okyanus türlerinde popülasyonun korunabilmesini zorluyor.

Neyse ki modern bilimin mucizeleri, bu yeni yeni görünür hale gelen soruna da bir çözüm yolu sunacak gibi.

Dünya nüfusu ile deniz ürünleri arasındaki ilişki

Dünya, deniz bazlı protein kaynaklarına asla doymuyor; tahminlere göre, dünya genelinde kişi başına 20,5 kg kadar deniz ürünü tüketildiği düşünülüyor. Büyük bir endüstri bu; yalnızca 2018 yılında üretilen deniz ürünleri miktarı, yaklaşık 179 milyon metrik ton. ABD, Çin, Hindistan, Endonezya gibi ülkeler, dünyanın en büyük deniz ürünleri tüketicileri olarak başı çekiyorlar. Ancak görünüşe göre, bu deniz bazlı proteine olan talep gittikçe artıyor ve sürdürülebilirlik açısından birtakım sorunlar çıkacak gibi görünüyor.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün raporlarına göre, 2017 yılında balık stoklarının yalnızca %65’i “biyolojik açıdan sürdürülebilir düzeyde” olarak tanımlanabiliyordu. Bu oranın %90ları bulduğu 90lı yıllarla kıyaslandığında, durumun vahameti gözler önüne seriliyor. Deniz ürünlerine olan talep artmayı sürdürdükçe, balıkçılık ve balık yetiştiriciliği gibi aktivitelerin çevresel açıdan daha sağlıklı bir şekilde yapılmasının sağlama alınması gerekiyor – özellikle de balıkçılık ya da yetiştiricilik yoluyla elde edilen deniz ürünlerinin yaklaşık %35’inin israf olduğu düşünüldüğünde.

Laboratuvarlarda deniz ürünleri yetiştiren şirketler

Bilimin olağanüstü dünyası, yaratıcı fikirler ve icatlarla hayatımızı değiştirmeyi sürdürüyor. Laboratuvarlarda üretilen deniz canlıları bunlardan yalnızca biri. Kulağa bir bilimkurgu filminden çıkmış gibi geliyor; ancak son derece makul bir konsept aslında. Bilim insanları denizlerde yaşayan hayvanlardan örnek hücreler toplayıp bunları kontrollü laboratuvar koşullarında, biyoreaktör adını verdikleri bir makine içerisinde büyütüyorlar. Tüp deniz ürünleri ya da kültive deniz ürünleri olarak bilinen bu “hayvansız” mahsuller, gerçek hayvanlardan elde edilen, kemiksiz, pulsuz, kas ve yağ hücrelerinden oluşan kütleler temelde.

Birkaç şirket, laboratuvarlarda verimli bir şekilde deniz mahsulü üretmeye başladı bile. Örneğin, Kaliforniya’da bulunan BlueNalu, halihazırda birçok deniz ürünü üzerinde çalışıyor – sarıkuyruk numunelerini son derece başarılı bir şekilde tamamlamış durumdalar. Benzer şekilde, Wildtype adında bir şirket de hücre bazlı somon üretimini mükemmelleştirmenin peşinde – taze ve leziz suşiler için ideal. Avant Meats ise hayvanlar üzerinde deney yapmadan ürettikleri deniz mahsulleriyle piyasayı kasıp kavuruyor. 2020 yılında, dünyanın laboratuvar ortamında yetiştirilmiş ilk fileto balığını üretmeyi başardılar.

Laboratuvarda deniz mahsulü üretmenin zorlukları

An itibariyle, laboratuvarlarda deniz mahsulleri üretimi için çalışmalar yapan 14 şirket var. Ancak tüm çabalara rağmen, bu çalışmaların biraz tedbirli olmayı gerektiren güçlükleri de var. Örneğin, şu anda gıda bilimi, daha çok kara hayvanları için et üretebilmeye odaklanmış durumda. Bu durumun sebeplerinde birinin, kırmızı et üretiminin deniz mahsulleri üretimine kıyasla daha kolay olduğunun düşünülmesi. Florida’daki Mote Deniz Laboratuvarları’ndan Kevin Main, bu durumu şu şekilde açıklıyor:

“Bence bunun sebebi, kara hayvanlarının daha kolay olması. Hemen yanınızdalar, kaynaklara erişiminiz çok rahat ve ayrıca neler olup bittiğini kolayca görebiliyorsunuz. İş deniz ürünlerinde geldiğindeyse, her şey suyun içinde olup bitiyor; yani her şeyden önce, bu su ortamında çalışmanın yöntemlerini oturtmak zorundasınız.”

Dahası, laboratuvarlarda deniz ürünleri yetiştirmenin – özellikle de kitlesel üretimin – kolay bir yolunu bulmak zor biraz. Mesele yalnızca konunun gerektirdiği yüksek bütçeler değil; bu hücrelerin geleneksel deniz ürünlerine alternatif olabilecek yüksek kalitede mahsullere dönüşebilmeleri için bilim insanlarının belirli şartları sıkı bir şekilde kontrol altında tutmaları gerekiyor.

Evet, laboratuvar ortamında deniz mahsulleri üretiminin mükemmelleştirilmesinin önünde birtakım engeller var gibi; ancak çok fazla beklemememize gerek yok gibi görünüyor. Düşündüğümüzden çok daha yakın bir tarihte market raflarında yerlerini alabilirler.

Bunlar da hoşunuza gidebilir

Leave a Comment

Secured By miniOrange