Bir yanda küşleme, acılı kıyma, yağlı-karalı, kaburga, Urfa kebap… Diğer yanda mantı çeşitleri: Rus mantısı, dönerli mantı ve diğerleri… Hem kebapseverleri hem mantıseverleri mutlu edecek iki mekân: Münhasır Kebap ve Bay Mantı & Cafe…
Kebap sevmeyen var mı? Peki ya mantıya kaç kişi hayır diyebilir? “İkisine de bayılırım” diyorsanız, iki mekân önerim var. Yolunuzu düşürün, pişman olmazsınız…
Önce kebapla başlayalım, etleri belleğimde güçlü bir deprem yaratan mekânla: Münhasır Döner & Kebap. Gerçekten nev-i şahsına münhasır tanımını sonuna kadar hak ediyor.
Sahibi prodüktör Faruk Altun, Cafe Crepen’i işletirken, Adanalı Selman Altunkaynak ile tanışmasıyla birlikte mekânı dünya mutfağından, aşırı güçlü bir kebapçıya çeviriyor. İnsan sarrafı olmak böyle bir şey olsa gerek. Faruk Altun’un eşi Sultan Hanım ise Münhasır’ın resmen omuriliği, olmazsa olmazı. Herkesin annesi gibi; full kontrol, tam dikkat ve titiz bir çalışma sistemi.
Münhasır’da baharatlar, turşular Adana’dan geliyor. Selman Usta, ‘kebabın Messisi’ sloganıyla sosyal medyayı sallamış bir kebap şampiyonu. Adana’da kebapçılarıyla ünlü Asmaaltı’nda, 12 yaşında çıraklık yaparak mesleğe başlamış, kebaba sevgisini katmış. 1991’den bu yana ocakbaşından ayrılmamış, 1994’te ise usta olmuş özel bir et üstadı.
Beyoğlu, İstiklal Caddesi’ndeki iki katlı, 1000 metrekarelik alanda tüm misafirleriyle birebir ilgilenmenin en büyük zevki olduğunu söyleyen Selman Usta’nın menüsü çok kalabalık: Adana kebap (kendi deyimiyle acılı kıyma), Urfa kebap, küşleme, yağlı-karalı, Münhasır spesiyal kebap, kaburga, ciğer, pide ve lahmacunlar, onlarca çeşit meze, çorba çeşitleri, humus, yaprak sarması, pancar salatası, abagannuş, muhammara, içli köfte, çiğ köfte, katmer künefe, İskender, döner…
Kebap yerken arabesk dinlemek zorunda olduğunuzu kim söyledi ki size? Mekân sahibi Faruk Bey prodüktör olduğu için müzik yelpazesi oldukça geniş ve farklı. Leonard Cohen ya da Bob Dylon dinlerken yemeğinizle bütünleşirsiniz. 1980’ler, 1990’lar, soft rock ve gecenin ilerleyen saatlerinde Zeki Müren, Safiye Ayla ve Müzeyyen Senar enfes kebaplara eşlik eder, mideniz şenlenirken kulağınızın pası silinir. Münhasır’ın Vedat Milor, Kadir İnanır, Şener Şen, Şevval Sam, Nuri Bilge Ceylan gibi pek çok ünlü müdavimi de var.
Küşleme, acılı kıyma, döner ve yağlı-karalıyı en kısa zamanda deneyin derim ben…
Dönerli mantı bile var
Önemli olan gastronomi sektöründe iş yaparak geçimini sağlamak mı, yoksa “Ben kendi ürün kategorimde en iyi marka olayım, zaten kazanırım” demek mi? Mahalle kültürünün ölmediği, sokaklarında gezinirken kendinizi tatildeymişsiniz gibi hissettiğiniz Kuzguncuk’ta geçen yılın mayıs ayında öyle bir mekânla tanıştım ki tüm ayrıntıları sizlerle paylaşacağım: Bay Mantı & Cafe.
Menüde çeşit çeşit mantının yanı sıra zeytinyağlılar, çorbalar, tescilli Kuzguncuk tatlısı, yine tescilli Kuzguncuk helvası ve içecekler mevcut. Hafta içi öğlenleri mantı dışında günün menüsünden de faydalanabilirsiniz. “Senin favorin ne?” diyecek olursanız, kesinlikle Rus mantısı derim. İncecik hamur ve bol kıyma ile yapılan mantının şekli de daha büyük olduğu için sanırım bir porsiyon fazlasıyla yetiyor ve saatlerce damağınızda ekstrem bir tat bırakıyor.
Bay Mantı & Cafe’nin mantılarını bu kadar iyi yapan en önemli faktör bence unu. Unlar büyük ortak Volkan Bey’in memleketi Erzincan ‘Kemaliye’ taş değirmenlerinden geliyor, sanırım bu yüzden kıvamı müthiş ötesi, midenize oturmuyor. Bu özel mekânın mantılarını vazgeçilmez yapan bir diğer neden de Volkan Bey’in eski bir kasap ustası olması, yani etten ve kıymadan çok iyi anlaması. Ayrıca diğer ortak Valentina ‘Rus olduğu için pelmeni’ye (Rus mantısı) apayrı bir ruh katılmış diyebilirim. Et düşkünleri dönerli mantıyı deneyebilir, menüde ‘asorti mantı’ olarak geçiyor.
Zeytinyağlılar konusunda da ciddi bir üstat kendisi, mücverini ve yaprak sarmasını denemenizi isterim. Zeytinyağını, İzmir Dikilli’deki kendi zeytinliklerinden temin ettikleri için de zeytinyağlılar enfes oluyor diyebilirim. Aroması yakmıyor, yormuyor ve mutlu ediyor.
Rus mantısı, borch (borç) çorbası, dönerli mantı ve tescilli Kuzguncuk tatlısı ile kuzguncuk helvası bu hayatta en az bir kere denenmeli diyorum ben…
Her iki mekânda da salgın nedeniyle hijyen kurallarına titizlikle uyulduğunu da ekleyelim.
Sevgiyle ve mutlu kalın, bir de yaşamak için yemeyin, yemek için yaşayın…
Sevim Tekin Gözaydın / @sevimligurme