Ekin sahaları, meyve bahçeleri, zeytinlikler, süt çiftliği, besi çiftliği, gezen tavuk çiftliği, mandıra gibi birçok birim ve işletmeyi bünyesinde barındıran Hasanbey Çiftliği’nin öncelikleri arasında sürdürülebilir ve iyi tarım uygulamaları, hayvan refahı var. Hayalleri ise gelecekte sağlıklı ve doğal ürünlerin değil, sağlıksız ürünlerin azınlıkta kalacağı bir dünya…
Anadolu’da doğmuş, büyümüş ama sonra “Doğduğun değil, doyduğun yer” diyerek büyük şehirlerde yaşamış Hasan Şentürk’ün, çocukluğunda kalan mis kokulu domateslere, biberlere, meyve ağaçlarına duyduğu özlemle filizlenmiş bir proje Hasanbey Çiftliği… Doğal, hormonsuz, lezzetli sebze, meyve, yumurta, süt üretmek ve bu ürünleri tüm Türkiye’ye ulaştırmak hayaliyle kurulan çiftliği dünya standartlarında bir yer haline getirmeyi başarmış Hasan Şentürk. Ama ne yazık ki 2012 yılında hayatını kaybetmiş. Şimdi onun değerlerini ve hayallerini yaşatmak için ailesi ve Hasanbey Çiftliği çalışanları ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor.

Hasan Şentürk’ün kızı Arzu Şentürk, “Hasanbey Çiftliği çok genç yaşta kaybettiğimiz tarım sevdalısı, girişimci işadamı, Türkiye’de yeşil enerji ile tarımsal üretimin öncüsü, çiftliğimizin kurucusu, babam Hasan Şentürk’ün adını taşıyor ve yaşatıyor” diyor. Çiftliğin bünyesinde ekin sahaları, seralar, meyve bahçeleri, zeytinlikler, süt çiftliği, besi çiftliği, koyun çiftliği, gezen tavuk çiftliği, kaz çiftliği, arıcılık, süt işleme tesisi (mandıra), salça/reçel üretim birimi, fidelik, gübre ve yem üretimi gibi birçok birim ve işletme bulunduğunu da sözlerine ekliyor.
Hasanbey Çiftliği’nde sebzeden meyveye, süt ürünleri ve peynir çeşitlerinden zeytin ve zeytinyağlarına, salça ve turşulardan bal ve reçellere, ekmekten yumurta ve sucuğa kadar pek çok ürünü bir arada bulabiliyorsunuz. Özellikle peynirseverler için çok fazla seçenek var. İsli peynir, Bergama tulumu, çeçil peyniri, kekikli saganaki peyniri, kekikli Abaza peyniri, çörekotlu sepet peyniri, örgü peynir, otlu peynir bunlardan bazıları…
Ürün çeşitliliğiniz çok fazla. Üretim koşullarınızdan biraz bahseder misiniz?
Ekin sahaları, meyve bahçeleri, zeytinlikler, süt çiftliği, besi çiftliği, gezen tavuk çiftliği, mandıra gibi birçok birim ve işletmeyi bünyesinde barındıran Hasanbey Çiftliği’nin öncelikleri arasında sürdürülebilir ve iyi tarım uygulamaları, hayvan refahı var. Hayalleri ise gelecekte sağlıklı ve doğal ürünlerin değil, sağlıksız ürünlerin azınlıkta kalacağı bir dünya…
DOĞAL/ORGANiK TARIM
Ürünlerimizi çok büyük oranda kendimiz üretiyoruz. Üretimde doğal tarım ilkesini benimsiyoruz, sürdürülebilir ve iyi tarım uygulamaları, hayvan refahı, doğanın korunması bizim için her zaman öncelikli. İşletmelerimizin tamamı Tarım ve Gıda Bakanlığı’na kayıtlı, onaylı işletmeler. Bununla yetinmeyerek kaliteden ve sürekli gelişimden kesinlikle ödün vermiyoruz. Örnek vermek gerekirse süt çiftliğimizin ‘Hastalıktan Ari İşletme Belgesi’, ‘Avrupa Birliği Onaylı İşletme Belgesi’ vardır. Tarımsal üretimde uluslararası ‘BRC’ ve ‘İyi Tarım Uygulamaları’ belgelerimiz var.
Doğal, hormonsuz ürün üretmek çok mu zor? Ne gibi zorluklarla karşılaşıyorsunuz, bu tarz üretimi desteklemek için neler yapılması lazım?
Doğal üretim yapmak için öncelikle çok büyük kararlılık, sonrasında disiplinli ve titiz çalışmalar ve uygulamalar gerekiyor. Doğal üretim bizim için bir hayat tarzı haline geldiğinden keyifle ve gururla çalışıyoruz. Bu tarz üretimi desteklemek için hem devlete hem de tüketicilere büyük görevler düşüyor. Tüketiciler doğal üretim yapan üreticileri araştırıp bularak öncelikle tercih etmeli. Doğal, kaliteli ürün konusunda tüketiciler yeterince bilinçli mi? Sizin müşteri profilinizi kimler oluşturuyor?
Müşteri profilimiz çoğunlukla bilinçli tüketicilerden oluşuyor. Bunu bilgi almak için sordukları sorulardan rahatça gözlemleyebiliyoruz. Türkiye’nin her yerinden müşterilerimiz var; fakat nüfus yoğunluğu ile orantılı olarak 3 büyük şehirde müşteri sayımız daha yüksek. Doğal gıda temini konusunda hanımların beylerden daha ilgili olması da bir başka dikkat çekici nokta.
Son yıllarda doğal-organik beslenmeye ilgi gittikçe artıyor. Bu tarz üretim yapan işletmelerin sayısı da… Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Diğer birçok sektörün aksine birincil tarım üretiminde aynı ürünün üreticileri birbirinin rakibi değildir. Doğal ürünlerin artışı aynı zamanda bilinçli tüketicilerin ve farkındalığın artışını da beraberinde getiriyor. Sağlıklı beslenmeye ilginin günden güne artmasını her bakımdan son derece olumlu görüyoruz. Gelecekte sağlıklı ve doğal ürünlerin değil, sağlıksız ürünlerin azınlıkta kalacağı bir dünya hayal ediyoruz.
TÜKETİCİLERE ÖNERİLER
• Peyniri sık sık ve taze olarak satın almaya özen gösterin.
• Peynir orijinal vakumlu ambalajında buzdolabında muhafaza edilmeli ve ambalajı açıldığında hızlı şekilde tüketilmeli.
• Ürünlerin mümkün olduğunca üreticilerden tedarik edilmesi, hem tüketicilerin aracısız olarak daha taze, daha iyi ve daha ekonomik ürün tüketmelerini hem de dev aracıların baskısı altında kalan üreticilerin bir nebze de olsa nefes almasını sağlar. Doğal ürünlere olan talebin artışı, üreticileri günden güne daha sağlıklı ve doğal gıda üretimine teşvik etmesi açısından önemli.
BERGAMA TULUMU
“Bergama tulumu geçmişte küçükbaş hayvanların tulumu içinde üretildiği için adı buradan geliyor. Kökeni Yörüklere dayanıyor. Bölgemizde Bakırçay Ovası, Kozak Yaylası, Altınova gibi büyük, geniş ve verimli tarım alanları bulunuyor. Bergama tulumu bu verimli toprakların sütleri ile üretiliyor. Diğer peynirlere göre özelliği orta sert, orta tuzlu olması, uzun süre olgunlaştırılarak tüketilmesi, ağızda dağılması, bölgenin bitki florasını yansıtan aromatik bir tada sahip olması. Bergama tulumu geçmişte ağırlıklı olarak koyun sütü ile üretilmekteydi fakat değişen tüketici talepleri doğrultusunda günümüzde inek, koyun ve keçi sütlerinden veya bu sütlerin karışımından üretiliyor.”