Çay Kapsüle Girdi, Türkiye’de Üretilip Dünyada Satılacak

by selenay

Sadece 30 saniyede mükemmel aroma ve tattaki doğal çaylar sıcak ya da soğuk olarak hazır! Kapsül çayın demleme çaydan daha iyi olduğunu söyleyen Tea Shop Kurucusu Veysel Berk, “Kapsül çay ile ilk aşamada hedefimiz pazarın on binde birine ulaşmak. Bu da yıllık yaklaşık 10 milyon kapsül çay satacağımız anlamına geliyor. Pazar o kadar büyük ki on binde biri bile insanı heyecanlandırıyor” diyor.

Tarımdan üretime, yatırımdan ihracata her geçen gün gelişen Türkiye çay pazarında en yeni haber Türkiye’nin ilk çay zinciri Tea Shop’tan geldi. 2014 yılından bu yana portföyündeki yüzlerce farklı çay konseptini, Türkiye’nin dört bir yanına dağılmış mağazaları ve online sitesinden tüketicilerle buluşturan Tea Shop, mayıs ayında Türkiye’de ilk kez kapsül çay üretimine başladığını duyurdu. Markanın kurucusu Veysel Berk, “Türkiye’de günde 250 milyon bardak çay içiliyor; kapsül çay ile ilk aşamada hedefimiz pazarın on binde birine ulaşmak. Bu da yıllık yaklaşık 10 milyon kapsül çay satacağımız anlamına geliyor” diyor.

Tea Shop Kurucusu Veysel Berk, Boğaziçi Üniversitesi’nde Moleküler Genetik ve Fizik bölümlerinde okudu. Ardından doktora eğitimi için Amerika’ya gitti; doktorasını University of California Berkeley’de Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nde tamamladı. Aynı dönemde MIT ve Stanford üniversitelerinde bilimsel çalışmalar yürüttü. Burada Amerikan Enerji Bakanı ve Nobel Ödüllü Fizikçi Steven Chu ile yaptığı çalışmalar, kariyerinde önemli bir kırılma noktası oluşturdu. Yaptıkları buluşlar 2013 yılında Science ve 2017 yılında Cell dergilerinde yayımlandı. Aynı yıl Silikon Vadisi’nde bilişim ve teknoloji şirketi kurdu. Global listelerde ve ‘40 yaş altı 40’ gibi başarılı girişimciler arasında yer aldı.

Veysel Berk ile çayın kapsüle girme hikâyesini konuştuk…

Biz daha çok kahve zincirlerine alışığız, siz ‘Tea Shop’ ile çay zincirleri kurdunuz. Bu fikir nasıl doğdu ve gelişti?

Kahve tüm dünyada, uzun soluklu pazarlama çalışmalarının da katkılarıyla sadece bir ‘içecek’ olmaktan çıkıp, üst düzey bir yaşam şekli ve zevkine dönüştü. Dolayısıyla kahve zincirleri daha hızlı büyüdü. Türkiye ise bir çay ülkesi olmasına rağmen premium bir çay markasına sahip değil. Çayın, klasik formunun bir adım ötesine gidememiş olması ve çayda bugüne kadar tam anlamıyla bir devrim yaşanmaması Tea Shop fikrinin çıkış noktası oldu. Akademik kariyerim dolayısıyla yurtdışında geçirdiğim sürede basit bir soru hep aklımdaydı: “Kahveye dair her köşe başında bir global zincire rastlıyorken, çay için neden benzer bir girişim bulunmuyor?”

2014 yılında Türkiye’ye dönünce Tea Shop’u kurduk, bugün Türkiye’nin en büyük çay zinciri olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Bize inanan güçlü yatırımcılarımızla birlikte ülkeye yayılmış güçlü bir çay zinciri kurmayı başardık. Amacımız mağazalarımızda ve online satış kanalımızda, tüketiciye premium bir çay deneyimi sunmak. Tea Shop çay içmenin gündelik bir rutin olmasından çıkıp bir yaşam şekline dönüşmesini amaçlıyor. Ürünlerimiz ve konseptlerimiz de bu amacımıza uygun bir şekilde büyüyor. Yenilikçi bakış açımızla çayı yeniden yorumluyoruz diyebilirim.

Türkiye’de şu anda kaç şubeniz var, şehirlere dağılım nasıl ve yurtdışında da şubeler var mı veya açılmayı düşünüyor musunuz?

Bugün İstanbul, Ankara ve İzmir’in yanı sıra Antalya, Konya ve Malatya’da toplam 21 mağazamız bulunuyor. 10 mağaza ise yolda; yakın zamanda tüketicilerle buluşacak. 2021 sonunda zincir bünyesindeki mağaza sayısının ise 50’yi geçmesini öngörüyoruz. Yurtdışında ilk adresimiz Kıbrıs olacak; ardından sırada İngiltere ve Dubai var. İspanya, Almanya gibi Avrupa ülkelerinin yanı sıra Ortadoğu coğrafyasından da franchise talepleri artarak geliyor. Önümüzdeki üç yıl içinde mağaza sayımızın 300’e ulaşmasını planlıyoruz. Bu noktada mağaza konseptimizden de biraz söz etmek gerek. Tea Shop markasını ayrıştıran tek özelliği portföyündeki ürünler değil. Mağazalarımızı çayın etrafında yenilikçi ve premium yaşam deneyimi ve tarzını yansıtacak şekilde tasarladık. Özellikle pandemiyle birlikte hayatımıza giren esnek çalışma trendinin beklentilerini karşılayan bir mekân tasarımı Tea Shop’ta mevcut. Mekânlarımız gelenlerin sosyalleşme, online çalışma ve toplantılarını yapmak için de her türlü donanımı bulacağı bir tasarıma sahip.

Geniş bir çay portföyünüz var, ürünlerinizden biraz bahseder misiniz?

Oldukça geniş ve yenilikçi bir ürün gamına sahibiz. Doğu Karadeniz Türk çayından Earl Grey’e, Afrika’nın kırmızı çayından Çinlilerin beyaz, Japonların yeşil çayına kadar tüm dünya çaylarını portföyümüzde bulunduruyoruz. Ama bununla da yetinmedik; dünya çay pazarında birçok ‘ilk’e de imza attık. Tüketicilerimizin günlük ruh halleri ve yaşamak istedikleri deneyimlere uygun çaylar üretiyoruz. Enerji için Tea for Energy, eğlence için Tea for Joy, ilham için Tea for Inspiration, İngiliz Kraliyet Ailesi’nin 5 çayında hissetmek isteyenler için Tea for Royalty… Liste bu şekilde uzayıp gidiyor. Çaya bilim katan bir marka olarak, doğal ve sağlıklı bronzlaşmaya katkı sağlayan güneşlenme çayını da ürettik. Ayrıca pazarda yaptığımız esas devrimlerden birisi de kapsül çay oldu. Çayın tüm türlerini kapsül formunda sunmaya başladık. Ülkemizin çok kaliteli ve tüm dünyaca beğenilen çayını, demliklere özel yüzde 100 saf pamuktan üretilmiş organik müslin kumaşların içerisinde tasarladık. Bunun tadı, formu ve kalitesi eşsiz. ‘Tea for Royalty’ ise Türk çayının lezzette ve deneyimde zirvesini temsil edecek şekilde tasarlandı. Bu ürünleri tüm dünyada da satışa sunmaya hazırlanıyoruz. Bu farklı ve yenilikçi ürünlerin arkasında önemli bir Ar-Ge yatırımı ve bu konuda çalışan uzman bir ekibimiz var.

Türkiye’de günde 250 milyon bardak çay içiliyor. Diğer ülkelerle kıyaslandığında çay tüketiminde Türkiye’yi nasıl görüyorsunuz?

Çay sağlıklı bir içecek trendi olarak tüm dünyada en hızlı büyüyen ürün diyebiliriz. Türkiye’de de sudan sonra en çok tüketilen içeceklerin başında çay geliyor. Ülkemiz, yılda kişi başı 1250 bardak çay tüketimiyle dünyada birinci sırada. Kişi başı çay tüketimi günlük ortalama 5 bardak; yani ülkemizde her gün toplam 250 milyon bardak çay tüketiliyor. Türkiye şu an dünyanın en büyük beşinci çay üreticisi. Bu rekor tüketime dayanarak çay üretiminde ve pazarlamasında önemli adımlar atılmasını önemli buluyorum. Kahvenin zincirleşme ve globalleşme sürecinin çayda da yaşanmasıyla, çay en hızlı büyüyen içecek kategorilerinde rekorlar kırmaya devam ediyor her geçen yıl. Türkiye’nin bu alanda dünya pazarında rekabet gücünün artması ve global bir marka çıkarması mümkün.

Kapsül çayı tüketici ile buluşturdunuz? Özellikleri nedir kapsül çayın? Tat ve kalite olarak demleme ve poşet çayla kıyaslandığında ne gibi farklılıklar var?

Az önce de belirttiğim gibi, kapsül çay pazarda devrim niteliğinde bir adım oldu. Pandemi dönemiyle birlikte Nespresso kapsül makinelerine talep hiç olmadığı kadar arttı. Aynı şekilde bu cihazlarda kullanacağınız kapsül kahveler de hayatımıza, evlerimize girdi. Tea Shop olarak aynı deneyimi ve kolaylığı çay tutkunlarına da sunmak istedik. Mayıs ayında pazara sunduğumuz kapsül çayın arkasında yaklaşık bir yıldır süren önemli bir Ar-Ge yatırımı var. Dökme çay yaprakları ve organik meyve parçaları ile tamamen doğal yöntemlerle hazırlanan Nespresso uyumlu bu kapsüller çaya yeni bir yorum kazandırdı.

92 derece sıcaklıkta yüksek basınçlı suyla çayları yakmadan ideal demleme kontrolüyle yumuşak içim sağlayan bu yöntemle tüketiciler, sadece 30 saniye içerisinde, mükemmel aroma ve tattaki doğal çayları hem sıcak hem soğuk olarak evlerinde ve ofislerinde makinelerinden elde edebiliyor. Tat profilleri de muhteşem keyifli oldu. Deneyenlerden “Demleme çay ile aynı olmuş” yorumunu çok sık alıyoruz ama aslında demleme çaydan daha iyi oldu. Çünkü ideal sıcaklık kontrolünde ve yüksek basınç ile çay ve meyvelerin aromaları çok iyi çıkıyor.

Dökme çayı tüm formları ile kapsüle sokmayı başardığınızı söylüyorsunuz. Teknik olarak nasıl oldu bu, neler yaptınız?

Daha önce kapsül çay deneyen markalar oldu; ama hiçbiri tüm çay formlarını kapsüle taşıyamadı. Çözülemeyen çok ciddi bir teknik komplikasyon vardı. Çay kahveden farklı olarak çok hızlı genişleyen bir parçaçık yapısına sahip ve kapsüller için bu, büyük bir engel, akış tamamen duruyor. Bu sorunu çözmek için biyokimya laboratuvarındaki ileri kromatografik teknikleri kullandık ve çok ciddi bir Ar-Ge süreci sonrasında tüm çay formlarını kapsüle koymayı başardık.

Kapsül çaylar yurtdışına da ihraç edilecek mi? Hangi ülkelere? İhracat hedefiniz nedir?

Sadece Türk çayını değil; beyaz, yeşil, kırmızı çay gibi dünya çaylarını da kapsülde sunuyoruz.  Bu da önemli bir ihracat hacmi yaratacak. Üretimini Türkiye’de gerçekleştirdiğimiz kapsül çaylarımızın 2021 sonu itibarıyla yurtdışı ihracatına da başlayacağız. Kapsül çaylarımız ile ilk aşamada yıllık 10 milyon adet satış planlıyoruz. Öncelikli hedefimiz Ortadoğu ve Avrupa ülkeleri. Kapsül çay sadece ülkemizde değil, tüm dünyada çay sektöründe yaşanan köklü bir değişimin de habercisi diye düşünüyorum.

Ekonomik olarak zorlu bir yıldı 2020. Tea Shop için 2021 nasıl geçiyor ve 2022 için hedefleriniz neler?

Hem mağazalarımız hem de üretimimizle Türkiye’nin ilk global çay zinciri olmayı başarmak istiyoruz. Bunun için de büyüme stratejimiz dahilinde planlı bir şekilde ilerliyoruz. Pandemi dönemi elbette tüm dünyada ekonomi ve iş modellerinde ciddi değişimlere neden oldu. Biz de üretim ve yatırım planlarımızı hayata geçirirken bu koşulların getirdiği değişimlere hızlı ve esnek çözümler üreterek hedeflerimize odaklandık. Mağazaların bu süreçte kapalı olması ürün geliştirme ve Ar-Ge çalışmaları için bize ihtiyacımız olan fırsatı sağladı ve tüm enerjimizi yenilikçi ürün ve iş modellerini geliştirmeye harcadık bu dönemde. Hızlı büyüyen online alışveriş pazarı ile ürünlerimizi online kanallardan tüketicilerimiz ile buluşturduk. Böylece tüketicimiz için tam bir marka deneyimi sağlayarak hayatın her anında onlara eşlik eden bir ürün gamı yaratmış olduk. Teashop.com.tr adresinde sadece çay değil, yine farklı formlarda üretilen kahve, çay özlü kolonyalar, çay bazlı artizan sabunlar, demlik, termos ve tütsü gibi tüketicilerimizin çay keyfine ve hayatın her anına eşlik edecek ürünlerin de satışını gerçekleştiriyoruz. 1 Haziran itibarıyla mağazaların açılması ise yeni mağazalarımız ve yenilikçi ürünlerimiz ile bizlere büyük bir heyecan verdi.

Tüketim alışkanlıklarında biraz tutucu bir ülkeyiz, sizce kapsül çay yeterli ilgiyi görecek mi? Günde içilen bu 250 milyon bardak çayın ne kadarının kapsül çay olmasını hedefliyorsunuz?

Kapsül çay ürünlerimiz tüketiciyle buluştuğu andan itibaren büyük ilgi gördü. İster soğuk, ister sıcak, saniyeler içinde hazırlanabilen kapsül çaylar, çayın rutin ‘içecek’ algısında fark daha yarattığımız bir ürün oldu. Kapsül çay ile ilk aşamada hedefimiz pazarın on binde birine ulaşmak. Bu da yıllık yaklaşık 10 milyon kapsül çay satacağımız anlamına geliyor. Pazar o kadar büyük ki on binde biri bile insanı heyecanlandırıyor.

Sizce iyi çay demlemeyi biliyor muyuz? Bu konuda birkaç önemli püf noktası paylaşır mısınız?

Çayın formuna göre değişmekle birlikte; çayda ideal demleme suyun sıcaklığı ve demlenme süresine bağlı. Örneğin dökme siyah çayda, 95 derece sıcaklığında suda, ortalama 20 dakika yeterli olurken; kapsül çayda farklı püf noktaları var. Siyah çayda evdeki bir demlik için 45 gr yeterli. 95 derecedeki kaynar suyu direkt çayın üzerine değil, demliğin duvarına doğru tutarak dökmek önemli bir püf noktası. Kapsül çayda ise Nespresso makinesinde, 92 derece sıcaklıkta yüksek basınçlı suyla çayları yakmadan, sadece 30 saniyede ideal deme ulaşabilirsiniz.

Bunlar da hoşunuza gidebilir

Leave a Comment

Secured By miniOrange