Sektörün köklü markalarından Makpa ve Sorcan, ürün gamlarına dünyaca ünlü Sanremo markasını ekledi. Üst segment bir kahve makinesi markası olan Sanremo, sunduğu ayrıcalıklarla üçüncü dalga kahve sektöründe faaliyet gösteren işletmelerden tam not alıyor. Ürünün detaylarını Makpa Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sözmen ve Sorcan Genel Müdürü Zeynep Orcan Savun’dan dinledik.
Ürün gamınızdaki kahve makineleri grubunu genişletmeye nasıl karar verdiniz?
Ali Sözmen: Yıllardır kahve makineleri konusunda faaliyet gösteren firmalar olarak ürün skalamızı genişletmek istedik ve Sorcan Teknik Danışmanlık Hizmetleri ile bir iş birliği yaptık. Kahve konusunda her şeye hitap etmeyi amaçladık. Bildiğiniz gibi kahve sektöründe şu an üçüncü dalga trendi var. Bu alanda karakteristik yapıları olan işletmeler faaliyet gösteriyor. Dükkanlarında dizayna önem veren, vasıfları yüksek ürünleri tercih eden bu işletmelere, var olan ürün gamımızla da hitap ediyorduk. Sanremo markasıyla da geçtiğimiz yıl Ekim ayında düzenlenen Host Milano Fuarı’nda el sıkıştık. Sanremo Racer modeli de üst segment bir makine. Böylelikle hem geleneksel kahve sektörüne hem de üçüncü dalga kahve dükkanlarına hizmet ediyor.
Sanremo’nun hangi modellerini sunuyorsunuz ve bu ürünlerin ayrıcalıklar neler?
Zeynep Orcan Savun: Şu an sektöre Sanremo’nun Racer ve F18 modellerini sunuyoruz. Racer üst segment bir kahve makinesi modeli. İşletmeler de biliyor ki, bara koyulan makine işletmenin kahveye olan bakışını gösteriyor. Dolayısıyla müşterilerine bu makineden iyi bir kahve çıkacağını da göstermiş oluyorlar. Teknik kısmından bahsetmek gerekirse de; makinenin içinde ana bir boiler ve gruplarınarkasında küçük boiler’lar bulunuyor. Bu da sürekli sıcak suya hakim olmayı sağlıyor. Ürün her grupta farklı sıcaklık ayarlarıyla farklı çekirdeklerden değişik lezzette kahveler elde etmeyi sağlıyor. Zincir işletmelerde ise reçetelerin kaydedilmesi ve tüm şubelerle paylaşılabilmesi gibi önemlibir ayrıcalık sunuyor. Makinenin dizaynı da hayli iddialı ve çarpıcı. Marka, kendine olan güvenini de ürünün şeffaflığıyla gösteriyor. Racer modelinin Naked versiyonunda makinenin içini her iki yanından ve arkasından görmek mümkün. Ayrıca modelin farklı varyasyonlarında renk seçenekleri ve farklı aksesuarlarla tasarımı zenginleştirmek mümkün. İşletmeler belirli aksesuarlarla da ürünü kişiselleştirebiliyor.
Ürüne ilgi nasıl peki?
Zeynep Orcan Savun: Sanremo espresso kahve makineleri Türkiye’de de tanınan bir markaydı. Bizler de kahve ekipmanları konusunda uzman firmalarız; teknik servis hizmetimizi, yedek parça stoklamamızı ve hızlı geri dönüşlerimizi çok iyi bilen sektörden güzel dönüşler aldık. İbaktech Fuarı’na Sanremo kahve makineleri ile katıldık ve kahve camiası da ürünü bizim getiriyor olmamızdan çok hoşnut oldu. İlgi çok iyi ve bu konudan çok memnunuz. Bizim sunduğumuz ürünler birbiriyle yarışacak ekipmanlar değil; dolayısıyla Sanremo’nun konumu da ayrı bir yerde. Bu yüzden Sanremo’nun da her ürününü değil, belli başlı modellerini sunuyoruz.
Kahve sektörünün gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ali Sözmen: Kahve sektörü ciddi boyutta bir gelişim gösteriyor. Kapsül kahvelerin evlere girmesiyle, evde espresso içme alışkanlığı başladı. Espresso’nun popülerliği gün geçtikçe arttı. Geleneksel kahve makinelerinin yanında üçüncü dalga kahve hayatımıza girdi. Bu şekilde farklı kavurmalar ve damıtma teknikleriyle tanışıldı. Kahve dükkanı açmak daha ekonomik yatırımlarla mümkün; bu yüzden kahve piyasası hızla büyüyor. Fakat bu yatırımların düzensiz ve bilinçsiz yapılmaması gerekiyor.Sadece iyi bir kahve makinesi almakla iyi bir kahve yapmak mümkün değil; iyi kahvenin kurallarını bilmek gerekiyor. Biz bu konuda danışmanlıklar da yapıyoruz. Sadece makine satmıyor, müşterilerimizle tüm bilgilerimizi de sunuyoruz. Sorcan ile iş birliğimizin amacı da doğru makineyi doğru işletmelerle buluşturmak.