Yabancı bankaların raporlarında, ‘Türkiye’nin kaderini belirleyecek seçim’ olarak büyük puntolarla servis edilen, 14 Mayıs seçimleri yaklaştı. Özellikle Türkiye ekonomisinde ortodoks politikalara dönüş sinyalleri aranırken, ünlü bankalardan faiz politikasına dair görüş birliği içeren raporların sayısı artıyor.
Türkiye’de seçim yaklaşırken, ekonomi politikasında yaşanacak ‘köklü’ değişimlerin sinyalleri aranmaya başlandı. Bununla beraber bu sinyallerin önemli bir kısmı ise ‘dev bankaların’ yayımladıkları raporlarda ortaya çıkan ortak görüşlerden alınmaya başlandı bile.
İngiltere merkezli Standard Chartered ve HSBC, Amerika merkezli Morgan Stanley, Bank of America gibi önemli bankalardan ve ‘piyasa’ aktörlerinden raporlar gelmeye devam ediyor.
Gelen raporlarda, bazı ortak görüşler dikkat çekiyor. Öncelikle bunlardan ilki faizlerde sert bir artış beklentisi. Rapor yayımlayan bankaların tamamı seçimi muhalefetin kazanması halinde faiz oranlarında sert artışlar beklerken; ezici bir çoğunluğı ise, mevcut hükümetin kazanması halinde de ekonomide ortodoks politikalara dönüş bekliyor.
Citigroup analistleri, Türkiye’nin faiz oranlarına yönelik olarak önümüzdeki çeyrek için yüzde 40 tahmininde bulunurken, Bank of America analistleri için zirve yılın son üç ayında faizlerin yüzde 50’ye ulaşmasıyla gerçekleşecek.
Bloomberg tarafından yapılan ankete katılan ekonomistlerin medyan tahmini de, faiz oranlarının Türkiye’de 2023’ün üçüncü çeyreğinde, yüzde 25,5’e çıkması yönünde.
Standard Chartered: Faizde indirim, büyümede yavaşlama
Konu hakkında bir başka tahminde İngiltere merkezli Standard Chartered’ın ekonomisti Farooq Pasha’dan geldi. Ekonomist tarafından hazırlanan bir rapora göre, faizlerde seçim sonrası kademeli bir değişiklik beklenirken, 27 Nisan’da alınacak olan seçimlerden önceki son faiz kararında 50 baz puanlık bir indirim en muhtemel senaryo.
Bunun yanında faizlerde indirim gerçekleşirken, 2022’de yüzde 5,6 büyüyen Türkiye ekonomisi için, 2023’te bu büyümeyi gerçekleştirmek pek mümkün görünmüyor.
Raporda Türkiye’ye dair 2023 büyüme beklentisi yüzde 2,5 seviyesinde bulunarak, önceki büyüme verisine nazaran bir yavaşlamayı işaret ediyor.
Dolar TL’de 36 TL muhtemel senaryo
Döviz kuruna yönelik olarak hedeflerini de paylaşan Farooq Pasha liderliğindeki analistler, kurun hükümet değişimi farketmezsizin yükseleceğini, ancak yükselişin muhalefetin galibiyeti durumunda sınırlı kalacağını ifade etti.
Raporda konu hakkında “Mevcut alışılmışın dışında politikalardan uzaklaşmak, ekonomi uyum sağlarken boşluğu kapatmak için yeterli portföy akışını çekebilir. Böyle bir senaryoda 2023 sonunda dolar/TL’yi 20 seviyesinde görebiliriz. Buna karşılık, mevcut politikaların devamının TL’nin reel olarak 2021 sonundaki seviyelere inmesine neden olabileceğini düşünüyoruz. Böyle bir senaryoda dolar/TL’nin 2023 sonunda 36’ya ulaşabileceğini düşünüyoruz” değerlendirmesi yapıldı.
Ortodoks politikalara dönüş kesin
Bloomber ekonomisti Selva Bahar Baziki’ye göre, seçim sonuçları farketmeksizin ortodoks politikalara bir geri dönüş gerçekleşecek.
Baziki konu hakkında ise, “Erdoğan’ın ekonomik modeli, artan yatırım, cari hesap fazlası, daha güçlü lira ve sürdürülebilir fiyat istikrarı sağlamayı amaçlıyordu. Bunun yerine, model dört hedefte de başarısız oldu.” yorumunu yaptı.
Dönüş kesin, ancak ‘acı verici’ olacak
Abrdn in London’da yatırım direktörü olan Viktor Szabo’da konu hakkında yaptığı yorumda çaresizliği resmederek, “Mevcut politika yolunun sürdürülemez olduğunu hepimiz biliyoruz” ifadelerini kullandı.
Szabo, “Muhalefetin makul bir makro programı olsa da, enflasyonu düşürmek için önce ekonomiyi yavaşlatmaları gerektireceğinden, bu sancılı bir ayarlama olacak. Başka bir deyişle Türkiye derin bir çukura düşürüldü ve oradan çıkmak sancılı olacak.” dedi.
Kaynak: Ekonomim.com