Tabaklarda Deniz Kokusu Var

by efe

Six Senses Kaplankaya Executive Şefi Özgür Bozgurt, “Tabaklarımızdan deniz kokusunu alabilmeleri için misafirlerimize her şeyin en taze ve denizden yeni çıkmışını sunmayı misyon edindik” diyor, Orhan Veli’nin Deniz Kızı şiirine atıfta bulunarak…

Six Senses Kaplankaya’ya kadar geçen serüveninizden bahseder misiniz?

Daha mesleğin ne anlama geldiğini bilmeden, çocuk yaşımda bu mesleğin cazibesine kapılanlardanım. Farklı ülkelerde, Vietnam, Çin, Güney Kore gibi büyüleyici kültürlerin yetiştirdiği sanatçılarla kendimi geliştirerek 22’nci yılımı dolduruyorum. Şimdi Six Senses Kaplankaya ailesinin bir parçası olduğum için çok mutluyum.

Six Senses Kaplankaya misafirlerini nasıl bir mutfakla karşılıyor? Menünüzde ağırlıklı olarak nasıl içerikler mevcut?

Misafirlerimize kendi organik bahçemizden ve bölgedeki zeytin ağaçlarından, yerel balık pazarından ve çevre köylerden gelen doğal ürünlerden oluşan menüler sunuyoruz. Otelimizin bünyesinde Ege ve Akdeniz’in en gözde lezzetleriyle gurme bir şölen yaşamak isteyen misafirlerimiz için ikonikleşen restoranımız Meze By the Sea yer alıyor. Farklı lezzetleri deneyimlemek isteyen misafirlerimiz için farklı konseptlerde restoranlarımız da bulunuyor. Sage and Sea restoranımızda dünya mutfaklarını, sebze bazlı ve yerel yemekleri tadabilir, Beach Bar’da hafif atıştırmalıklar ve muhteşem kokteyllerimize ek olarak Wild Thyme restoranımızda da Asya esintili menülerimizi deneyimleyebilirsiniz.

Orhan Veli Kanık üstadın ‘Deniz Kızı’ şiirini bilmeyen yoktur. “Denizden yeni mi çıkmıştı neydi” güzellemesi ile başlar. Aynı bu şiirde olduğu gibi, adeta tabaklarımızdan deniz kokusunu alabilmeleri için misafirlerimize her şeyin en taze ve denizden yeni çıkmışını sunmayı misyon edindik.

Bu bağlamda Six Senses marka DNA’sının olmazsa olmazlarından “yerel hassasiyet global duyarlılık” prensibini  Meze by the Sea restorantımıza da en güzel şekilde uyarladığımızı düşünüyorum. Elbette bu mutfak ekibinin olduğu kadar tedarik süreçlerinin ve takibinin de içinde olduğu titiz bir ekip çalışmasının sonucunda gerçekleşiyor. Sunduğumuz her tabak bizim için ayrı bir değerde olmakla birlikte, misafirlerimize “fırında kereviz ” ve “Bozburun ahtapotu”nu mutlaka denemelerini öneririm.

Wild Thyme’da farklı lezzet, baharat ve aromalardan oluşan eklektik Pan Asya lezzetlerini sunuyoruz. Suşi ve sashimi sanatında gerçek bir profesyonel olan Şef Laurence, Vietnam, Singapur, Tayland, Filipinler ve daha birçok otantik Asya mutfağı yemeklerini içeren geniş bir repertuara sahip.

Sage & Sea Restaurant ise Eat with Six Senses felsefesini yansıtan menüsünde, deniz ve toprağın derinliklerine dalarak Ege’nin aromalarını ve kültürünü tabağa taşıyor. Çevre köylerden, çiftliklerden ve Six Senses Kaplankaya arazisinden elde edilen malzemelerle özenle hazırlanmış lezzetler sunan Sgae&Sea, misafirlerimizden de yoğun ilgi görüyor.

Konuklarını her daim yeniliklerle karşılayan Six Senses Kaplankaya olarak  deneyimli şef Osman Sezener ve OD ekibinin sinerjisiyle hayata geçirilen Anhinga by OD’un Akdeniz’den ilham alan mutfağı da yeni lezzetleri ile devam ediyor.

Six Senses Kaplankaya’nın yeni sezon menüsünde misafirleri nasıl bir yenilik bekliyor?

Menülerimiz mevsim değişikliklerine göre yenileniyor, en taze ve mevsiminde ürünlerle farklılaştırdığımız lezzetlerimizle misafirlerimiz her mevsim hem Ege’nin hem de Six Senses Kaplankaya’nın farklı bir rengiyle karşılaşıyorlar.

Türk mutfağı, asırlarca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan bu topraklardan çıkmış olması sebebiyle oldukça zengin ve çeşitliliğe sahip bir mutfak. Ben de farklı ülkelerdeki deneyim ve gözlemlerimle geleneksel olarak tabir edebileceğimiz yemeklere yeni bir soluk getirmeyi misyon edindim. Birkaç örnek vermek gerekirse; Vietnam mutfak kültüründe sıklıkla tercih edilen limon çubuğu sosunu yerel ve mevsiminde çıkan deniz balıklarımızla buluşturarak eşsiz bir lezzet elde ettik. Yine aynı şekilde geleneksel mantımızı Sichuan biberi ile yeniden yorumladım. Bu ve bunun gibi 6 duyunuza hitap eden nice tabakları tatmak için Six Senses Kaplankaya’ya bekleriz.

Ayrıca sevilen restoranımız Meze by the Sea de Ege kültürünü yansıtan  spesiyallerimizi kendi yorumumuzla harmanlayarak yine yeni bir bakış açısıyla misafirlerimize sunuyoruz. Meze By The Sea de yeni yenilediğimiz tatlarımız ile konseptimizi de  yeni nesil meyhane usulu tabaklara dönüştürdük. Meze by the Sea, mezelerinde yörenin meşhur Gambilya fasülyesinden yapılan Fava ve Ege otları ön plana çıkarken; menü, Kaya Koruğu salatası gibi lokal lezzetler ve Six Senses Kaplankaya’nın organik bahçesinden toplanan malzemelerle hazırlanan salatalar ile renkleniyor. Acı biberin ve yoğurdun mükemmel uyumu ile ortaya çıkan Atom, taptaze deniz mahsülleri ile hazırlanan Karışık Deniz Mahsülleri gibi vazgeçilmez lezzetlerin yanı sıra  çam fıstığı, kabak ve kuş üzümünu bir araya getiren Kaskarikas gibi alışılmışın dışında lezzetleri de misafirlerimiz deneyimleyebiliyor. Saganaki Peyniri Sunumu, Karides Simit, Bahçeden Kabak Çiçeği Kızartması gibi özel yorum çeşitlerimiz, yemeklerde ise imzamız Bozburun usulü Ahtapot ve taze balık çeşitlerinin ön planda olduğu menümüzdede, Kireçte kabak tatlısı ve Keçi sütünden kesme dondurma ile Ege denizine karşı yaşanan özel bir gastro deneyimi sunuyoruz. Yenilenen Meze by The Sea restoranımızın Meze Sunset Bar’ın çok yeni kokteyl menüsünü de özel bir atmosferde keşfedebilirsiniz. 

En çok hangi ürünlerle çalışmayı seviyorsunuz? Menüyü oluştururken nasıl bir planlama yapıyorsunuz?

Yerel ürünlerle çalışmayı çok seviyorum çünkü çeşitliliği çok fazla o yüzden kendinize her defasında farklı kapılar açıyorsunuz, bu da sizi yeniliyor. Zaman döngüsünün içeriside yeni bi zamana geçiş hissi veriyor bana. Çevremizdeki bölgelerden sezonunda çıkan ürünleri tam zamanında harmanlayıp misafirlerimize sunmak bizi hem mutlu ediyor hem de yöremizi tanıtma fırsatı yakalamış oluyoruz.

Six Senses Kaplankaya mutfağının sürdürülebilirlik stratejileri nedir?

Aslında tüm bu konseptler günün sonunda sürdürülebilirlik konusuna geliyor. İnsanoğlu ne yazık ki yüzyıllardır süre gelen dengeyi tam anlamında koruyamadı. Bu bağlamda sürdürülebilirliği; bugün sahip olduğumuz (ki sahip olmak terimi yerine birlikte olduğumuz, birlikte yaşadığımız demeyi daha uygun buluyorum) değerleri, gelecek nesillere de eksiksiz aktarabilmek ve hatta üzerine katma değer ekleyebilmek için hem bireysel hem de kurumsal bir sosyal sorumluluk projesi olarak görüyorum.

Bu bağlamda Six Senses Kaplankaya’da topraktan çatala felsefesiyle yerel olarak mevsiminde yetişen doğal malzemeleri kullanmak önceliğimiz. Bu şekilde hem yerel halkı destekleyerek bölge ekonomisi ve sürdürülebilirliğe katkıda bulunuyor hem de misafirlerimize dünyanın hiçbir yerinde deneyimleyemeyecekleri eşsiz ve unutulmaz bir anılar yaşatmış oluyoruz. Misafirlerimiz ilk öğünlerinden itibaren farklı restoranlarımızda en sade ve taze, moda tabiriyle “gerçek gıda”ya erişerek holistik bir iyi olma halini deneyimleme şansını farklı yakalıyor.

Gelecek planlamalarınızda misafirlerinizi ve menünüzü neler bekliyor?

Daha çok Anadolu kültüründen esintileri ön planda tutacağız. Her şeyden önce bağlı bulunduğumuz Ege Bölgesi gastronomi açısından çok önemli bir destinasyon. Ürünlerimizin doğuş hikayesini, nereden geldiğini, nasıl hazırladığını, misafirlerimizle paylaşacağız ve eşsiz bir deneyim sunacağız.

Öte yandan dünya mutfaklarındaki birbirinden farklı lezzetler de her bir kendi alanında uzman şeflerin desteği ile menülerimizde yer alacak.

Eklemek istedikleriniz var mı?

Six Senses Kaplankaya’nın  doğal bitki örtüsü ve çeşitliliği ise gurme lezzetlere yeni bir soluk kazandırıyor. Restoranlarımıza ek olarak; sahip olduğumuz altı muhteşem koy ve plajlarda, başbaşa özel bir akşam yemeği deneyimi için “Destination Dinning” opsiyonu da sunuyoruz. Bu opsiyonda da tamamı taze ve yerel üreticilerden temin edilen ürünlerle hazırlanan lezzetli menülerimizi özel bir atmosferde misafirlerimizle buluşturuyoruz.

Slow Food işbirliğimiz ile Bodrum’un yerel ve etik üreticilerini her daim destekleyen Six Senses Kaplankaya olarak yerel çiftliklerden temin edilen ürünlerimizi her zaman kullanıyoruz.

************************

Şefin özel reçetesi

Cunda ezmesi

Malzemeler:

200 gr köz biber

30 gr ceviz

50 gr tulum peyniri

10 ml nar ekşisi

5 ml üzüm sirkesi

2 gr kuru kekik

2 gr pul biber

2 gr tuz

15 gr maydanoz

20 gr dereotu

50 ml zeytinyağı

Yapılışı:

Biberleri közleyin ve küp küp doğrayın. Cevizi suda ısladıktan sonra küçük parçalar halinde doğrayın. Tulum peynirini tavla zarı şeklinde doğrayın. Kalan tüm malzemeyi de ekleyerek bir kapta karıştırın. Cunda ezmesi servise hazır.

Bunlar da hoşunuza gidebilir

Leave a Comment

Secured By miniOrange