Kahvede baharatlı tatlar deyince ne anlıyoruz?
Kahve ağacının yetiştiği topraklardaki yapı ve ağaç karakteri, bu tadın oluşmasında ana etken. Karanfil, tarçın gibi baskın karakterdeki baharatların hissedilebilmesi tatlı baharatlar olarak tanımlanırken; biber, kekik gibi baharatların tanımlanmasıysa daha tuzlu ve bitter profillere doğru götürüyor. Bu tatlar, aromatik değerler bakımından kahveye pozitif anlamda katkı sağlayan, özellikle gövdeyle dengeli birleşimlerinde aftertaste sırasında bıraktığı lezzetlerle kahveleri diğer çeşitlerden ayrıştırıyor. Özellikle Afrika kahvelerinde kompleks baharat tatlarına rastlıyoruz.
Fransız seyyah, 17’nci yüzyılda İstanbul’da nasıl kahve pişirildiğini anlatıyor
1638’de İstanbul’a dönen ve 1664’te seyahatnamesini yazan Fransız seyyah Jean Thevenot, İstanbul’da nasıl kahve pişirildiği, kahve ve kahve takımlarıyla ilgili bilgiler veriyor: “Çok içilen kahve taneden yapılır, bir tavaya veya başka bir kaba koyup kavururlar, sonra çekerler ve çok ince bir toz haline getirirler. İçmek istedikleri zaman bu iş için özel olarak yapılmış ibriği alır, onu suyla doldurup kaynatırlar. Su kaynayınca içine bu tozdan atarlar, üç tas suya bir kaşık dolusu bu tozdan atıp su kaynayınca hızla ateşten çeker veya karıştırırlar. Yoksa üstten taşar, çünkü kaynama anında hızla yükselir. Bu şekilde 10-12 taşımlık kaynattıktan sonra boyalı ahşap bir tepsinin üzerine dizdikleri porselen fincanlara dökerler ve size kaynar vaziyette ikram ederler.
Bu içecek siyah renkli ve acıdır, biraz da yanık kokar. Ağzı yakabilir korkusuyla küçük yudumlarla içilir, öyle ki bir kahvehaneye girdiğinizde çok hoş bir köpürtme musikisi kulağınıza çalınır. Bu içecek midedeki sarhoşluğun başa doğru yükselmesini engellemek, dolayısıyla bunun yarattığı rahatsızlığı geçirmek için iyidir, yine aynı nedenle uyumayı engeller.”
Kişi başına en çok kahve tüketilen ülkeler hangileri?
Kahve tüketimi dünyanın her yerinde gün geçtikçe artıyor olsa da birinciliği kuzey ülkeleri alıyor. Soğuk ve nispeten karanlık hava kahve tüketimini de artırıyor. ICO’ya göre kişi başına en çok kahveyi Finliler içiyor. Finlandiya’da bir kişi yılda ortalama 12 kilo kahve tüketiyor. Finlandiya’yı kişi başına 9,9 kiloyla Norveç, 9 kiloyla İzlanda, 8,7 kiloyla Danimarka ve 8,2 kiloyla İsveç izliyor. Espresso’yu dünyaya armağan eden, kahveyi yaşamlarının ayrılmaz bir parçası haline getiren İtalyanlar ise yılda ortalama kişi başına 5,9 kilo kahve tüketiyor.
Frappe nasıl keşfedildi?
Yunanistan’ın en popüler kahve içeceklerinden frappe, 1957 yılında Selanik’te Dimitris Vakonidos tarafından keşfedildi. Aslında keşfi tamamen bir tesadüfe dayanıyordu. Selanik’te Nestlé firmasının çocuklara yönelik çikolatalı bir içecek sunduğu fuarda molaya çıktığında kahve içmek istemiş ama sıcak su bulamamış. Kahvesini soğuk suyla yapmak zorunda kalan Dimitris şans eseri de olsa Yunanistan’ın en popüler içeceğini icat etmiş olur. Kendisinin bile bu kadar önemli hale gelecek bir karışım yaptığının farkında olmadığını belirtmesi, tesadüflerin ilginç sonuçlar çıkaracağına dair en iyi örnek.
Kahvede ne kadar kafein bulunur?
Bir fincan kahvede 26-102 mg arasında kafein bulunabiliyor. Kahvenin çeşidine göre kafein miktarı da değişiyor. Kafeini alınmış kahvelerde bile kafein tamamen uzaklaştırılamıyor. 250 ml kafeinsiz kahvede 5 mg kadar kafein bulunuyor. Arabica çekirdeklerinde robusta’ya göre daha az kafein bulunurken, kahve çekirdekleri kavruldukça kafein oranı azalıyor.